Ahmet Lokurlu, Almanya’da üniversite öğrencisiyken geliştirdiği teknoloji sayesinde soğutma sistemlerinde güneş enerjisini kullanarak 13 yıl içinde dünyanın 7 ülkesine 13 güneş parkı kurarak büyük başarılara imza attı
Kars doğumlu ve Ankara’da yaşadıktan sonra Almanya’ya yerleşen Ahmet Lokurlu, Türkiye ve Almanya’da enerji ve proses, endüstri, makine mühendislikleri alanlarında eğitim aldığını belirtiyor ve kendi icadı olan sistemi Almanya’da laboratuvar koşullarında tasarladığını ifade ediyor.
hobi amaçlı bu sistem üzerinde çalıştığını ve iş adamı olmak gibi bir düşüncesinin bulunmadığını anlatan Lokurlu, 1993 yılında çalışmalara başladığını ve 1998 yılında çalışan bir sistem icat ettiğini söyledi.
Uluslararası bir kongrede sistemi kamuoyuyla paylaşan Lokurlu, akademik çevrelerden çok olumlu tepkiler alarak Almanya’nın Aachen şehri yakınlarındaki bir bilimsel araştırma merkezinde çalışmaya başladı.Solitem adını verdikleri firmasını kurmaya karar veren Lokurdu firmanın 1999 yılından Aachen’da kurulduğunu ve 2001 yılında Almanya dışındaki ilk yatırımı Türkiye’ye yaptıklarını söyledi. Türkiye’de sistemi ilk olarak Sarıgerme’de bir otele 2003 yılında kurdu.
Ahmet Lokurdu, firmanın, kurulduğu günden bu zamana kadar çok hızlı bir şekilde büyüdüğünü dile getirerek şu açıklamalarda bulundu:
Aslında 2008 yılında önemli bir seviyeye geldik ama küresel kriz başladı. O zaman 5-6 kuruluşla imza aşamasına gelmiş yatırımlar vardı. Hepsi imzayı daha sonraya bıraktı.
Yaptıkları işin sistem kurup para kazanmanın ötesinde bir iş olduğunu anlatan Lokurlu, araştırmacı olup iş adamı olmak isteyenler için rol model olduğunu ifade etti.
Almanya ve Türkiye dışında KKTC, Ürdün, Fas, İtalya, Meksika’da da sistem kurduklarını kaydeden Lokurlu, bu ülkelerin dışında Güney Afrika Cumhuriyeti ve Şili’de de yakın zamanda yatırım yapacaklarını bildirdi.
Bu zamana kadar 13 tesis kurduklarını ancak bunu çok az bulduklarını ifade eden Lokurlu, dünyada robot teknolojisi ile güneş parabolü üretimi yapan ilk ve tek firma olduklarını belirtti.
2011 yılı sonuna göre bu yılın ilk 6 ayında cirolarının ikiye katlandığını dile getiren Lokurlu, şirketin kuruluşundan bu yana 17 milyon avroluk yatırım ve Ar-Ge harcaması yaptıklarını söyledi.
Lokurlu, Norveçli bir firma ile ortak yürüttükleri Barbados’ta deniz suyundan tatlı su elde etme projesinin önemli projeleri arasında olduğunu bildirdi.
Yılda 35-40 bin parabol üretimi kapasitesine sahip olduklarını anlatan Lokurlu, şu anda bunun yüzde 10’u civarında üretim yaptıklarını dile getirdi.
Güneş enerjisi teknolojileri geliştirilmeli
Türkiye’nin enerji açısından dışa bağımlı ve enerji fiyatlarının oldukça yüksek seyrettiği bir ülke olduğunu ifade eden Lokurlu, ”Türkiye’nin cari açığının 50 küsur milyar dolarlık kısmı enerji ithalatından kaynaklanıyor. Türkiye’nin enerjiyi boşa kullanma lüksü yok” diye konuştu.
Dünyada nüfusun artışına paralel olarak enerji kullanımının da ”dramatik” bir şekilde arttığını kaydeden Lokurlu, bu yüzden güneş enerjisinden yararlanılan teknolojilerin geliştirilmesi gerektiğine dikkati çekti.
Kendi sistemlerine yapılan yatırımın Türkiye şartlarında 5-6 yıl içinde yatırım maliyetini karşıladığını anlatan Lokurlu, Türkiye’deki iş adamlarının sadece yatırımın maliyeti ile ilgilendiğini, bunun ise yanlış bir yaklaşım olduğunu belirtti.
Sistemin maliyeti yerine enerji verimliliğine katkısı, uluslararası standartlara uygun olup olmadığının sorulması gerektiğini vurgulayan Lokurlu, sistemin çevresel etkisinin en az sorulan sorular arasında olduğunu kaydetti.
Türkiye’de herkesin enerjinin önemi konusunda konuştuğunu buna karşın enerjiden anlayan insan sayısının çok az olduğunu dile getiren Lokurlu, bunun büyük bir çelişki olduğunu belirtti.
Lokurlu, ”az konuşan çok üreten” anlayışı Türkiye’de ne kadar karşılığını bulursa kalitenin aynı oranda artacağını söyledi.
Sistem nasıl çalışıyor?
Sistemin çalışma prensipleri ve enerji tasarrufuna katkısı hakkında da bilgi veren Lokurlu, parabollerin güneş ışığını belli bir çizgi oluşturarak parabolün alt kısmında topladığını söyledi.
Yoğunlaştırılan güneş enerjisinin istenilen ısı derecesine çıkarılabildiğini anlatan Lokurlu, sistemin asıl amacının güneş ısısını soğutma üzerine kurulduğunu ifade etti.
İlk aşamada güneş enerjisinden buhar üretildiğini ve ardından üretilen buharın soğutma makinesine aktarıldığını anlatan Lokurlu, elde edilen güneş enerjisi oranında soğutma sağlandığını kaydetti.
Böylece sistemin kurulduğu tesislerde soğutma için kullanılacak elektrikten tasarruf sağlandığını belirten Lokurlu, ”Elde edilen güneş enerjisi fazlası depo edilebiliyor. Güneşin az olduğu akşam saatlerinde depo edilen enerji kullanılabiliyor” dedi.
Lokurlu, Türkiye’de 5-6 yılda kendi masrafını karşılayabilecek sistemin yaklaşık 20 yıl çalışabildiğini dile getirdi.
Enerji maliyetinin firmalar için en yüksek maliyet kalemleri arasında olduğunu belirten Lokurlu, sistem sayesinde firmaların enerji dolayısıyla üretim maliyetlerini düşürebildiğini kaydetti.
Bir sistemin güneşten yıllık ortalama 200 megavatt enerji üretebildiğini anlatan Lokurlu, enerji üretiminin sistemin büyüklüğüne göre değişebildiğini söyledi.
Lokurlu, sistemin kurulduğu yerdeki güneşten yararlanma oranının da enerji üretiminde etkili olduğunu ifade etti.
Katma değer, fındıktan çikolata üretmektir”- Yeni teşvik paketinin katma değeri yüksek ürün üreten firmalara önemli kolaylıklar sağladığının hatırlatılması üzerine Lokurlu, teşvik uygulamalarının ”kesinlikle” gerekli olduğunu ve gelişmiş bütün ülkelerde benzer uygulamaların gerçekleştirildiğini belirtti.
Katma değeri yüksek yatırımlar için Almanya’da önemli kolaylıklar sağlandığını anlatan Lokurlu, ”Neden yapıyorlar? Önemli kuruluşları mıknatıs gibi kullanıp diğer firmaları kendi bölgelerine çekmek için” dedi.
Kendi sistemlerini dünyanın birçok ülkesine Türkiye’de üretilen bir ürün olarak sunduğunu ve bunun parayla ölçülemeyeceğini dile getiren Lokurlu, ”Ama benim de bir sınırım var. Bundan sonra teşvikler çok çekici gelmezse ben de çeker giderim” diye konuştu.
Türkiye’de katma değeri yüksek sanayi ürünlerin üretiminin acilen artırılması gerektiğini ifade eden Lokurlu, ”Metalle, kuru üzümle ciro yapamazsınız. Alman kuruluşuna fındık satıyorsunuz, o çikolata yapıp 20 katına size satıyor. İşte katma değer odur” dedi.
Milliyet