Yazar: Gary Stockman, CEO, Porter Novelli
Geçenlerde iki önemli toplantı yaptım. İkisi bir araya geldiğinde, bugünkü iş ortamını çok iyi anlatıyordu.
İlk toplantı, şirketinde yaptığı değişiklikler hakkında konuşan bir müşteriyle oldu. Bu müşteri, pazarlama disiplinlerini aktif olarak kullanmaya çalışıyordu. Amacı, verimlilik açısından ciddi aşamalar kaydetmelerini sağlayacak kampanyalar üretmekti. Ajansından, yalnızca stratejik değer katmak için değil, verimliliği artırmak için de yeni yollar bulmasını bekliyordu.
İkinci toplantı, bir satın alma uzmanıyla oldu. Bu müşterinin şirketinden, pek çok şirketten olduğu gibi, maliyetleri düşürmesi bekleniyordu. Şaşırtıcı bir biçimde, müşterinin en büyük korkusu, iş birimlerinin, şirketi ileride yaralayabilecek kadar “köklü” eylemlerle yanıt verme ihtimaliydi. Müşteri, umutsuz bir biçimde bundan kaçınmak istiyor ve bunun yerine pazarlama iletişimi programları yaratmak ve sunmak için yeni yollar keşfetmeyi tercih ediyordu. Ajansla oturup olasılıklar üzerine konuşmak için can atıyordu.
Böylece, toplantıların birinde, verimliliği artırmak isteyen bir müşteriyle, diğerinde de program geliştirmek için yeni modeller bulmak isteyen bir satın alma uzmanıyla konuştuk.
Bu diyalogların gerçeküstü bir niteliği olduğu doğruysa da söz konusu görüşmelerden üç sonuca vardım:
1. Ekonomik zorunluluklar, müşterileri, yaptıkları her işe yepyeni bir bakış açısıyla bakmak durumunda bırakıyor. İşe yarayabilecek her şey göz önüne alınıyor.
2. Ajanslar açısından, müşterilerine büyük zorlukların üstesinden gelmede yardımcı olmak ve onları çözüme yönlendirmek için bundan daha iyi bir zaman olmamıştı. Müşteriler, nereden gelirse gelsin, iyi fikirler arıyorlar. Güvendikleri bir kılavuz gibi hareket edebilecek ve onları bu zor zamanlardan çekip çıkaracak ajanslara özellikle değer veriyorlar.
3. Mevcut ekonomik gerilemede iyi bir yan bulunacaksa o da şu; insanları büyük değişiklikler gerektiğine inandırmak kolaylaştı.
Sonuç: Ekonomik kriz, müşterilere inanılmaz bir belirginlik kazandırdı. İşletmelerini bekleyen zorlukları daha net görüyorlar. Sistemik sorunların üstesinden gelmek için mevcut acil durumdan yararlanmaya kararlılar. Ve halkla ilişkiler ajanslarından yardım almaya açıklar. Aslında, bu yardıma her zamankinden çok ihtiyaçları var.