Pekin’de hayata geçirilen bu proje her ne kadar bir stat inşasını andırsa da aslında 5 yıldızlı ilginç konseptli bir otel. 1.500 odaya sahip olacak otel Pekin Uluslararası Havaalanı’nın hemen yanında bulunuyor
Futbol stadı değil otel
Pekin’de hayata geçirilen bu proje her ne kadar bir stat inşasını andırsa da aslında 5 yıldızlı ilginç konseptli bir otel. 1.500 odaya sahip olacak otel Pekin Uluslararası Havaalanı’nın hemen yanında bulunuyor. Uluslarası konferanslara ev sahipliği yapması için inşa edilen otel 303 metre yüksekliğince bir futbol stadını andıran yuvarlak mimarisi ile dikkat çekiyor. Yeşil bina konseptiyle yapılan projenin üst formu güneş enerjisiyle binanın enerji, su biriktirme tankları sayesinde ise su ihtiyacını karşılayacak.
Londra’nın ahtapot ofisi
Konsept tasarımı Make Mimarlık’tan Ken Shuttleworth tarafından yapılan İngiltere’nin başkenti Londra’daki proje ahtapot temasından oluşuyor. Pembe tonlarındaki renkleri ile dikkat çeken Octopus, 49.5 metre yükseklikte olacak. Londra’nın Chiswick semtinde yükselecek olan Octopus, ticari ofislerden meydana gelecek. Aslında Londra’nın ticari merkezine çok uzak olan proje bazı çevrelerden ‘kim burada çalışmak ister ki’ gibi tepkilere de neden oldu. Hatta ‘Bu proje Londra’ya değil Abu Dabi ya da Dubai’ye yakışır’ diyenler bile çıktı. Ancak mimarlar projenin tamamlanmasından sonra çevredekilerin de ikna olacağı kanısında.
Sıcak ülkenin dikey otoparkı
Abu Dabi, sıcak iklim koşulları nedeniyle otomobil kullanımının en fazla olduğu yerler arasında geliyor. Binaların birbirinden uzak olması, kum fırtınaları gibi beklenmedik hava kşşalları nedeniyle binalar arasında yürümeye imkân vermezken araba ihtiyacının fazla olması ise ciddi park problemini de beraberinde getiriyor. Compressive adını taşıyan bu yapı ise bu ihtiyaca çözüm olarak hayata geçiriliyor. Benzerlerinden farklı şekilde dikey olarak inşa edilen ve özensiz tasarımlara inat dinamik renkli tasarımıyla dikkat çeken proje sıcak iklimlere alternatif bir model getirecek. Otomatik havalandırma sistemlerinin de yer alacağı proje sadece park problemine çözüm olmayacak alternatif bir model de üretecek.
Rotterdam’a hayat katacak müze
Hollanda’nın Rotterdam şehrinde yapılan Museum aan de Stroom (MAS) inşasında kullanılan kırmızı kum taşı ile dikkat çekiyor. Rotterdam merkezli Neutelings Riedijk Mimarlık tarafından çizilen proje 10 kattan oluşuyor. Projenin her katında farklı bir konsept işlenirken her kattan farklı bir manzaraya hakim olunuyor. Scheldt Nehri kenarında inşa edilen müze yerden tavana kadar camlardan oluşuyor. Müzenin sergi alanları müzenin kapalı olduğu zamanlarda bile gezilebilecek. Projenin hayata geçirildiği bölge bir zamanlar ihmal edilmiş alanlardan oluşurken 65 metre yüksekliğindeki müze bölgeye yeni bir hayat kazandıracak.
Mıknatıs gibi çekecek kültür merkezi
Portekiz’in başkenti Lizbon’da AL-A Mimarlık tarafından çizilen ve EDP Lizbon Kültürel Fonu tarafından yapılan kültür merkezi akıcı bir konseptten oluşuyor. Tagus Nehri’nin hemen kenarında inşa edilen ve dalga formunun işlendiği proje su, ışık, düşünce gibi konuları temel alıyor. Projenin en önemli noktalarından birini hayata geçirildiği şehrin kültürel olarak en zengin noktalarından biri olan Ajuda / Belém bölgesi oluşturuyor. Projenin mimarları yapıyı mıknatıs olarak tanımlıyor. Hem Portekizlilerin hem de ülkeye gelen turistleri projeye mıknatıs gibi çekeceğini söylüyor.
Dilek Taş/Sabah Emlak
