Koza Altın İşletmeleri Genel Müdür Yardımcısı Hayri Öğüt, Türkiye’deki madenlerin, AB standartlarına uyulduğu takdirde çevreye hiçbir zarar vermeyeceğini ileri sürdü
Sanayide yaygın olarak kullanılan siyanürün Türkiye’de kullanım miktarı 300 bin ton olarak belirtilirken, bunun sadece yüzde 1’i madencilikle, geriye kalan ise naylon ve plastik sanayii, metal işleme ve kaplama, tekstil sanayi, kuyumculuk, boya, tıp ve tarım ilaçları imalatında kullanılıyor. Yüzde l’lik miktar olan 3 bin tonun yarısı Kütahya’da, diğer yarısı ise Bergama Ovacık, Uşak ve Gümüşhane gibi madenlerde kullanıma sunuluyor.
Türkiye’nin en büyük altın madeni olan Bergama Ovacık’taki Koza Altın İşletmeleri de siyanürle altın ayrıştıran ve işleten kurumlardan biri. Koza Altın İşletmeleri Genel Müdür Yardımcısı Hayri öğüt, gerek işletmelerde gerekse Türkiye’deki madenlerde AB standartlarına uyulduğu takdirde çevreye hiçbir zarar verilmeyeceği görüşünde. Siyanür kimyasalının ülke için tehdit olmadığını vurgulayan Öğüt, Avrupa’da siyanürün kullanıldığını belirterek, Ovacık’taki işletmelerinde 10 yılın izleme raporlarının hava, su ve toprakta herhangi bir kirlenme meydana getirilmediğini gösterdiğini ifade etti.
‘HAVUZLARIN KAPASİTESİNİ AŞMAMASI GEREKİYOR’
Öğüt, şu bilgileri verdi: “Havuzlarda bulunan sudaki siyanür miktarı 0.2 mg/litre, yani ABD içme suyunda izin verilen miktara eşittir. Ovacık’taki havuz, Atatürk ve Keban barajlarına oranla 2 kat güvenlik katsayısı içeriyor. Atık havuzu, 100 yıllık deprem ve meteoroloji kayıtları incelendikten sonra projelendirildi, DSÎ tarafından onaylandı ve inşaatı da DSÎ kontrolünde yapıldı. 9 şiddetinde bir depreme dayanacak şekilde kaya dolgulu olarak inşaa edildi. Atık havuzunun gövdesi, 3000 yılda bir meydana gelebilen 0.6g yer ivmesi şiddetindeki bir depreme dayanacak sağlamlıkta. Aşırı yağışlardan etkilenmemesi için, AB standartlarında istenen kuşaklama kanalları ile çevrelendi. Havuzların kapasitesi ve üretim miktarları, ÇED (Çevre Etki Değerlendirme) raporunda da detayları ile mevcuttur. Bu standartlara uyulduğu takdirde gerek Ovacık’ta gerekse başka bir madende tehlike söz konusu olmaz.”
Habertürk