TBMM Deprem Araştırma Komisyonu depreme hazırlık raporunu tamamladı. Raporda, depreme hazırlık konusundaki zayıf noktalar tek tek sıralandı:
Yasal düzenleme ve toplumsal alışkanlık açısından, afet sonrası yardım ve yara sarma politikalarına öncelik veriliyor.
Kanuna aykırı eylem ve işlemlerin yeterli yaptırımı bulunmuyor.
Afet ve imar düzenlemeleri, birbirinden bağımsız ve yabancı hale getirilmiştir.
İmar planlaması ve yapı üretimi, gerçek denetim biçimlerinden uzak kalmış, yönetsel ve teknik uygulama denetimi kurulamamıştır.
FARKINDA DEĞİLİZ
Raporda risklere neden olan uygulamalar da yer aldı:
“Yer seçimindeki faktörler, sektörel sorunlar, hızlı kentleşme, imar kolaylaştırmaları, ek imar yoğunlukları, imar afları, kullanım hataları, tehlikeli madde stokları, altyapı ve sanayinin korunmasızliğı, acil durum hizmetlerinin yetersizlikleri, her tür tedbirin devletten beklenilmesi, kurumsal ve yasal düzenlemelerde zarar azaltmaya önem vermeme.”
Raporda, uluslararası afet politikalarının tam olarak hayata geçirilemediği belirtilirken, çıkarılan mevzuatın da uygulamada yeterli olmadığı vurgulandı.
DENETİM ENDİŞESİ
Raporda, yapı denetiminin, ‘denetçilerin doğrudan işveren tarafından ücretlendirilmesi’ nedeniyle güçlü biç. önlem olamadığı, zorunlu deprem sigortası mekanizmasının, risk azaltan bir sistem olarak kurulamadığı vurgulandı.
Sorumlu belirsiz
Afet önlemlerine ilişkin sorumlulukların da kimde olduğu tanımsız kalmıştır.
Kurum ve kuruluşlarda zarar ve risk azaltmaya dönük uygulanabilir bir plan veya programın yer aldığı net bir biçimde söylenememektedir
Güçlendirme yerine yıkma
Raporda, başarısız olma nedenleri de şöyle sıralandı:
Şehirlerimizde üretim özellikleri bilinmeyen, ruhsatsız, yaygın bir kaçak yapı stoku vardır. İstanbul’da %70 olduğu belirtilen bu yapıların güçlendirilmesinin hem teknik olarak hem de yasal açıdan olanaksız olduğu düşünülmektedir.
Güçlendirilmesi gereken yapılar için Kat Mülkiyeti Kanunu’nda “çoğunluklu karar verme” yönteminin getirilmesi, tek başına yeterli olmamıştır.
Güçlendirmenin rantabl bulunmama olasılığı yüksektir. Yaşlı yapılar için yeniden yapım daha verimli olabilecektir.
Güçlendirilmiş yapıların depremde direnç göstereceklerine ilişkin bir teknik güvence verilememekte.
Habertürk/Saliha Çolak