Marka yaratırken, öncelikle, yapılacak işin (mal/hizmet) hedef kitlesine uygun iş yapabilecek nitelik ve kapasitede, vizyon sahibi patronlar ve üst yönetim kadrolarına ihtiyaç vardır.
Günümüzde ister mal üretsin, ister hizmet; tüm şirketler, kurum ve kuruluşlar markaları ile tanınıyor. Ünlü, tanınmış markaları da bilinir kılan onların öncelikle isimleri, sonra amblem/ logolarıdır.
Amblem ve Logo Arasında Ne Fark Var?
Amblem; bir markanın yalnızca işaretle tasarlanmış, sembolleştirilmiş halidir.
Logo ise; yine bir markanın isim olarak yazılmış, tasarlanmış edilmiş halidir. Amblem ve logolar neredeyse 100 yılı aşkın bir süreden beri günlük yaşantımızda önemli bir yeri kapsıyor, isimleri markalaştırıyor. Yani yalnızca “isim”, “marka” anlamına gelmiyor. Birçok şirket, büyük reklamlar, tanıtım çalışmaları yapar. Dolayısıyla isimleri herkes tarafından bilinir, ancak bir türlü marka olamazlar.
Marka Olmak Ne Demektir?
“Marka olmak”, işletme (yönetim, organizasyon, sistem), üretim (mal/hizmet), pazarlama, satış, dağıtım, servis ve tanıtım (reklam, görsel kimlik, halkla ilişkiler) konularında, bir ticari organizasyonun, bütün olarak başarılı (tamamen verimli) olması demektir. Yani bir şirketin ya da ürettiği bir mal/hizmetin isminin herkesçe bilinmesi, duyulması, çok meşhur olması onun bir marka olmasına yetmez. “Marka” demek ticari başarı demek, “verimlilik” demektir. Bu da her konuda kalite ile mümkün olur (toplam kalite).
Marka Nasıl Yaratılır?
Mademki bir isim yaratmakla marka yaratmak arasında fark var ve genel olarak baktığımızda şirketler bir marka yarattıklarını sanırlarken, yalnızca meşhur isimler yaratabiliyor… O halde bakalım, gerçekten marka yaratmak neymiş, nasıl yaratılırmış; bunun kriterleri neymiş?
İşe uygun üst yönetim kadrosu: Öncelikle iş, beyin kadrosunda başlar. Yani yapılacak işin (üretilecek mal/hizmet) hedef kitlesine uygun iş yapabilecek nitelik ve kapasitede, vizyon sahibi patron gerekir. Sonra da iyi bir üst yönetim kadrosu…
Evet, yaratılacak bir markanın başarısı, işi yapacak şirketin başındaki patron ve üst düzey yöneticilerin vizyonları ile çok yakından ilgilidir. Ve örneğin, “A Grup” hedef kitleye yönelik iş yapmak için mutlaka “A Grup” hedef kitle içinde yer alan bir üst yönetim grubunun olması şarttır. Bu asıl şart olmadan bu grup hedef kitleye uygun, yönelik bir marka yaratmak mümkün değildir.
İyi bir çalışanlar grubu, etkili iletişim: Eğer bir işi tek başına yapmıyorsanız; özellikle bir marka yaratacaksanız ve bir insanlar grubu ya da ordusu ile çalışmak zorundaysanız, bu çalışan insanlar arasında iyi bir iletişim, takım ruhu oluşturmak, “biz” anlayışı (duygusu) yaratmak şarttır. İyi markaların, yalnızca iyi motive edilmiş çalışanlarla yaratılabileceği unutulmamalıdır (Personel mutluluğu/iç müşteri, kariyer planlama, performans değerlendirme, ödüllendirme vb.).
İyi bir ürün: Marka; kalite demektir. Bir marka yaratmak istiyorsanız, öncelikle kaliteli bir malınızın olması gerekir; hedef kitleniz tarafından beğenilen, yapılan reklam ve tanıtım çalışmaları ile talep edilen…
İsim: Yapılan iş ne olursa olsun, eğer bir marka yaratılacaksa, mutlaka iyi düşünülmüş, hem ürün /hizmete, hem de karakterine uyan, hedeflenen kitlenin kulağına hoş gelen, ürünü çağrıştıran bir isminin bulunması da şarttır. Bu da reklam ajansının işidir.
Markanın Konumlandırılması
Hedef kitle analizini birçok değişik kritere göre yapabiliriz;
* Demografik faktörler,
* Sosyolojik faktörler,
* Psikolojik faktörler,
* Kişisel faktörler.
Bu faktörlerin bir bileşkesi alındığında ve ağırlıklı olarak hedeflenen kitlenin satınalma gücü ön planda tutulduğunda, yaklaşık olarak bir hedef kitle tanımı çıkar ortaya: A, B, C gibi… İşte üretilen mal ya da hizmetin her şeyiyle bu gruplardan birini birincil olarak hedeflemesi şarttır. Bunu yaparken hiçbir şekilde unutulmamalıdır ki, hiçbir mal/hizmet, herkese; her gruptan hedef kitleye satılamaz!
İyi tanıtım (görsel kimlik, reklam, halkla ilişkiler) ve büyük fikir: Biraz önce, “Marka kalite demektir” demiştik. Bu başlık altında ele aldığımızda, “Marka etkili tanıtımdır!” da diyebiliriz. Yani “marka yaratma ve yönetiminde” başarı kriterlerine baktığımızda, bir dizi işin en iyi, en etkili biçimde yapılması gerektiğini görürüz. Bunlardan en önemlileri de, görsel kimlik, reklam ve halkla ilişkiler ile ilgili çalışmalardır.
Görsel kimlik, bir ismi marka yapan en önemli unsurlardan biridir. Bu kimliği başarısız kılan en büyük etken ise; bu çalışmaların ağırlıklı olarak şirket üst yönetim kadrosunun zevk ve beğenileri doğrultusunda yapılması, yaptırılmasıdır. Böyle yapılan bir başlangıç, başarısızlığın ilk adımıdır!
Reklam konusunda da aynı şeyleri söyleyebiliriz. Öncelikle ustaca düşünülmüş, size özgü yaratılmış bir fikriniz olmalı ve bunu en az 3-4 yıl değiştirmeden işlemelisiniz (reklam kimliği). ‘Solo; hem yumuşak, hem hesaplı”… Ve bu fikir tüm reklam ve halkla ilişkiler çalışmalarında kullanılmalı, bu konsept mutlaka bir “tanıtım kimliği” yaratmalı, oluşturmalıdır.
Pazarlama ve Satış
Ne kadar iyi mal/hizmetiniz olursa olsun, ne kadar etkili bir tanıtım yaparsanız yapın, iyi düşünülmüş, iyi organize edilmiş bir pazarlama, satış stratejiniz, tekniğiniz yoksa başarı şansınız yine yok demektir. Bunun mutlaka önemsenmesi gerekir.
Servis ve Dağıtım
Pazarlama/satış için söylediklerimizi burada da aynen söyleyebiliriz.
Değerlendirme
Ne yaparsanız yapın, değerlendirin; herşeyi. Müşteriniz ne diyor? İşçiniz ne öneriyor? Dostunuz, hatta rakipleriniz ne diyor? Herşeye kulak verin ve dinleyin. Araştırın, ölçün, biçin; ileriye bakarken mutlaka arada bir de arkaya bakmayı unutmayın.
Geliştirme ve AR-GE
Devamlı geliştirin ve kalitenizi arttırın… Kalitenizle birlikte itibarınızın, satışlarınızın, dolayısıyla karınızın artacağını unutmayın!
Kaynak: Bu yazı, Kolay iletişim tarafından, KobiFinans için derlenmiştir.