GAYRİMENKUL sektörü düşüşte geçirdiği 2009 yılının ardından, 2010 yılının son günlerinde genel olarak yıl boyunca yapılan faaliyetlerden memnun durumda. Askıya alınan konut projelerinin şirketler tarafından devreye sokulması sektörü canlandırırken, yıl içerisinde yapılan referandumla birlikte piyasalara gelen güven de, tüketicilerin erteledikleri konut taleplerinin tekrar gündeme gelmesini sağladı. 2010 yılında gayrimenkul sektörünün tüm oyuncularının doğru adımlar attığını söyleyen Turyap Yönetim Kurulu Üyesi Başak Soner, “2010’da sektörün tüm oyuncuları bazen birbirinden bağımsız bazen de takım halinde hareket ederek iyi bir oyun çıkardılar.
Gayrimenkul, yıl boyunca devletin de milletin de gündeminden düşmedi, inşaat sektörü, durgun geçen yılların acısını çıkarırcasına aralıksız çalıştı” şeklinde değerlendirdi.
Büyüme arttı
2010 yılı içerisinde üretilen konut projelerinin tüketiciler tarafından yoğun ilgi gördüğünü söyleyen Soner,” Büyüme arttı. Olumlu gelişmeler insanımızın günlük kaygılardan biraz olsun sıyrılıp, geleceğe de bakabilmesini sağladı. Birikimini saklamak yerine, doğru ve kazançlı bir yatırım aracına bağlamak düşüncesi doğdu.
Bankalar, konut kredisi kullandırmada, eskiye nazaran daha hızlı ilerliyorlar. Bankacılık, nihayet gayrimenkul sektörüyle birlikte hareket ediyor ve halkımız ev alırken kredi kullanmak fikrini giderek benimsiyor” dedi.
Beklenti değişti
Eskiden merkezi noktalarda, ulaşımı kolay, çok katlı binalarda, asgari lükslere sahip daireler tercih edilirken, şimdi bambaşka değerler önemseniyor. Zeminin sağlamlığı ve binanın deprem yönetmeliğine uygun inşa edilmesi bütün estetik değerlerin önüne geçiyor. İnsanların güven duygusunu yaşamaları için artık sadece kendi evlerine sahip olmaları yetmezken, depreme dayanıklı bir evde, sağlam zeminli bir bölgede yaşadıklarından da emin olmak istiyorlar.
Kira ödemek artık çok gereksiz
YILLAR boyunca kirada oturmaktansa projelerin imkanlarını kullanarak kira öder gibi ev sahibi olmanın çok daha mantıklı olduğunu vurgulayan Başak Soner, “Bütün imkanlar seferber edilmeli, hatta faizi bir parça yüksek bile olsa kredi kullanmak suretiyle ev almak tercih edilmelidir. İstanbul’da kiralar devamlı yükseliyor. Kiralarının yarısı kadar daha fazla taksitle güzel bir ev alınabilir. Gayrimenkule yapılan yatırım kadar akıllıca bir iş yok” şeklinde ifade etti.
Konutlar daralıyor, stüdyo daireler cazip geliyor
TÜRK insanlarının geleneksel bir şekilde büyük evlerde oturma istekleri eskisi kadar ağır basmıyor. Türkiye’nin doksanlı yıllarda tanıştığı bu binalar, başta İstanbul olmak üzere Ankara ve İzmir’de de ard arda hizmete giriyor. Bu rekabette ise en çok öne çıkan stüdyo daireler oluyor. Özellikle gençler tarafından rağbet gören bu tip konutlar öğrencilerin yam sıra, yalnız yaşamak isteyenler ve yeni evliler bu dairelerin müşterisi oluyor. Zaman ve masraftan tasarrufu amaçlayanlar, yoğun trafik ve bir kaç vasıta değiştirmenin yükünden kaçmak üzere şehir merkezindeki stüdyo daireleri tercih etseler de, buralardaki arsaların kısıtlılığı ve pahalı oluşu dolayısıyla üreticilerin şehir merkezinden uzaktaki projelerine razı oluyorlar.
Ev alma yaşı düştü
GENÇ nüfus, bir iş bulup ayaklarının üzerinde durmayı başarabildiği anda kendi evinin sahibi olma düşünce sine odaklanıyor. Ömür boyu çalışıp emekli ikramiyesiyle ev almanın modasınm geçtiğine dikkat çeken Başak Soner,” Artık çok daha önce ev sahibi olunuyor. Karı-koca aralarında anlaşıp, kredi taksidini denkleştiriyor. Yeter ki önden yüzde 20-25 civarında peşinat verilebilsin. Uzak-yakın, geniş-dar demeyip bir evi gözüne kestiren, soluğu bankada alıyor. 20 yıl kira ödemektense, biraz dişini sıkıp kredi ödemek çok daha karlı.”
Hürriyet