1750 Adetten Fazla Türkiye'nin En Güzel Villa Modelleri İçin Resme Tıklayabilirsiniz..

Gayrimenkul Sektöründe Markalı Projeler Artacak!

Turgay Tanes: Gayrimenkul sektöründe markalaşmaya verilen önemin günden güne artmasıyla markalı proje sayısının da artacağını ve canlı bir yıl olacağını düşünüyoruz

Sektör temsilcileri, önümüzdeki yıla ilişkin iyimser beklentilere sahip bulunuyor.

2011’de yabancı yatırımcıların Türk sermaye piyasalarına olan ilgisinin sürmesi, gayrimenkul sektörünün bu yıla göre daha canlı olması, giyim sanayinde iç pazarın büyümesi, hazır giyim ve konfeksiyon sektörü ihracatının artması öngörülürken, bankacılık sektöründe karlılığın 2010 seviyelerinde veya bundan biraz daha düşük olması, otomotiv sektörü pazar hacminin 750 bin seviyesinde olması bekleniyor.

Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği (TSPAKB) Başkanı Nevzat Öztangut, 2010’un yabancı yatırımcıların Türkiye’ye ilgisinin artarak devam ettiği bir yıl olduğunu, 2011 için de benzer bir öngörüleri bulunduğunu ifade ederek, sermaye piyasalarının ürün çeşitliliği açısından her geçen yıl önemli ölçüde mesafe kaydettiğini, bu yıl varantların işlem görmeye başlarken bunların sayısının 2011’de daha fazla arttığını göreceklerini söyledi.

Öztangut, önümüzdeki yıl, uzun vadede İMKB’de olumlu performansın devam edeceğini düşündüklerini belirterek, 2011’in bir diğer öneminin yaptırdıkları yatırımcı anketinin sonuçları ile bir yatırımcı eğitimi başlatmaları olduğunu, Türkiye’deki yatırımcı tabanını geliştirmek, sermaye piyasası farkındalığını artırmak için bir yatırımcı eğitimi kampanyası başlatacaklarını bildirdi. Öztangut, İstanbul’u bir finans merkezi yapmak yolunda daha çok yatırımcının ilgisini sermaye piyasasının bütün ürünlerine çekmek ve farkındalığı artırmak gerektiğini söyledi.

Yeni halka arzlar açısından oldukça başarılı bir yıl geçirdiklerini ifade eden Öztangut, hem piyasanın derinliğinin artması hem de daha fazla yatırımcıya ulaşılması açısından bu halka arzların çok önemli olduğunu, 2011’de de İMKB’deki şirket sayısının hızla artmaya devam etmesini beklediklerini kaydetti. Öztangut, “Önemli gelişmelerden biri de yabancı şirketlerin de İMKB’de işlem görmek için başvuruda bulunmuş olması. İMKB’nin diğer yurt dışı borsalarla giderek daha entegre olduğu bir süreçte, daha fazla sayıda yabancı şirketin de İMKB’de işlem görecek olması İMKB’nin diğer piyasalarla etkileşiminin artmasına oldukça olumlu katkı sağlayacaktır” dedi.

Öztangut, cari açığın hızla genişliyor olmasının ekonomide şu anda gözüken en temel risk olduğuna ve ekonomik açıdan özellikle açığın finansman tarafının kritik önem kazandığına dikkati çekerek, “Finansman tarafında kalitenin düşüyor olması, yani döviz girişinin vadesinin görece kısalıyor olması Türkiye için riskli. Vade kısaldıkça döviz çıkışı da kolay hale geliyor. Bu da global anlamda gelişmekte olan ülkelerden döviz çıkışı anında Türkiye’nin olumsuz etkilenme potansiyeli anlamına geliyor. Genişleyen cari açık Türkiye’nin hassasiyetini yükseltiyor” diye konuştu.

-“BANKACILIK SEKTÖRÜNDE KARLILIK BU YILKİ SEVİYELERDE VEYA BİRAZ DAHA DÜŞÜK OLUR”-

Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen de 2011’de bankacılık sektöründe karlılığın bu yılki seviyelerde veya bundan biraz daha düşük olmasını beklediğini ifade ederek, “Son 6-7 yıla baktığımız zaman bir yıl önceki karlarımızın üzerine çıkabildik, ama 2011’de bu söz konusu olmayabilir” dedi.

Özen, TL kredilerde yaklaşık 25-30 civarında, döviz kredilerinde de yüzde 20-25 arasında büyüme olabileceğini belirterek, Türkiye ekonomisinin yüzde 5,5 seviyesinde büyüyeceğini, enflasyonun da yüzde 6-7 arasında olmasını beklediğini kaydetti.

-“STRATEJİK BELGE SÜRECİ, HIZLA TAMAMLANMALI”-

Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bayraktar ise Türkiye otomotiv sektörünün, hükümetin verdiği destekle global krizi “çok fazla etkilenmeden” atlattığını, 2009’daki ÖTV indiriminin sektörü canlandırırken, 557 bin 126 binek/hafif ticari araç satıldığını kaydetti.

Bayraktar, 2010 yılında desteğin sona ermesine rağmen üretici ve distribütörlerin indirimi üstlenmesinin, 2010 yılı satış miktarını beklentilerin üzerine çıkardığını ve yılının ilk 11 ayında, önceki yılın toplamının geçilerek, 612 bin 544 adet satışa ulaşıldığını belirtti.

Bu artışın sürmesi ve 1 milyon satış hedefine ulaşmanın yolunun, araç sahibi olmanın kolaylaştırılmasından geçtiğini vurgulayan Bayraktar, şöyle dedi:

“Bunu sağlamanın en etkili yöntemi ise dünya ortalamasının çok üzerinde olan vergilerin indirilmesidir. Mevcut şartlarda bir değişiklik olmazsa, 2011 yılı pazar hacminin 750 bin seviyesinde olacağını düşünüyorum. Hurda indirimi, vergi kolaylıkları ve elektrikli araçlara teşvik meselesinin halledilmesi durumunda ise, 1 milyon hedefine ulaşmayı imkansız görmüyorum. Üstelik, vergi indirimi yapılmasına rağmen, satışlardaki bu artış, devletin vergi gelirini matematiksel olarak artıracaktır.”

Bayraktar, 2010’da artan büyüme hızının, 2011’de de sürebileceğine değinerek, “Ancak bu büyümenin, istihdam hacmi, tatminkar büyüme ve karlılığa zemin hazırlaması için, makro ölçekli politikalara ihtiyaç duyuyoruz. Sektör, gerekli makro desteğin sağlanmaması durumunda, kırılgan bir yapıdan uzaklaşamaz. Büyümenin kalıcı olması için, vergi iyileştirmeleri, hurda indirimi gibi yasal düzenlemeler sağlanmalı. Ayrıca, atılan ilk adımlarıyla sektörümüze umut ve moral veren Stratejik Belge süreci, hızla tamamlanmalı” diye konuştu.

2010’daki sektörel performansın, 2011 için umut verdiğini belirten Bayraktar, mevcut şartlarda arzu edilen iyileştirmeler yapılmasa bile, 2011’de, 2010’un satış miktarının aşılarak 750 bin seviyelerine ulaşılabileceğine işaret etti.

-“MARKALI PROJE SAYISININ ARTACAĞINI VE CANLI BİR YIL OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ”-

Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Turgay Tanes de 2011’de gayrimenkul sektörünün geride bırakılan yıla göre daha canlı olacağını düşündüklerini ifade ederek, özellikle gelişen ülkeler arasında Türkiye’nin ekonomik büyüme tahminlerinin yukarı yönlü oluşunun, sektörel büyümelere etki edeceğine, fiyat seviyelerinde istikrarlı seyir izleneceğine, arz/talep dengelerinin yeniden şekilleneceğine ve yatırımlarda sınırlı da olsa artış yaşanacağına inandıklarını söyledi.

Ekonomik canlanmaya paralel olarak sektörel büyümenin hız kazanmasını beklediklerini dile getiren Tanes, şu görüşleri dile getirdi:

“Böyle bir ortamda yatırımların, istihdamın ve karlılığın da sektördeki büyümeyle doğru orantılı olacağı şüphesizdir. Önümüzdeki yıl içinde sektöre yönelik yeni düzenlemeler yapılmasının da söz konusu büyümeye önemli katkılar sağlayacağını unutmamak gerekir. Bugüne kadar vergi, resim ve harçlarda yatırımları teşvik edici uygulamalara geçilmesinin, arsa maliyetlerinin düşürülmesi yolunda çalışmalar yapılmasının, imar planlarını düzenleyici bir üst kurul kurulmasının gerekliliği üzerine birçok görüş belirttik. Benzer düzenlemelerin sektör gelişimi için yaratacağı olumlu etkileri vurguladık. Dolayısıyla önümüzdeki yıl bu çerçevede birtakım çalışmaların yapılmasını bekliyoruz.

Bunların yanı sıra yapılacak yeni düzenlemeler arasında özellikle mütekabiliyet konusunun da olması gerektiğini düşünüyoruz. Ülkemizde yabancıların gayrimenkul edinimi ile ilgili mütekabiliyet esası aranmaktadır. Söz konusu yasanın varlığı Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Suriye, Birleşik Arap Emirlikleri, Bulgaristan, Rusya ve Suudi Arabistan gibi birçok ülke vatandaşının ülkemizde gayrimenkul satın almalarını engellemekte ya da zorlaştırmaktadır. Oysa ülkemiz, başta tatil yöreleri ve kıyı şehirleri olmak üzere yabancılar tarafından büyük ilgi görmektedir. Yabancıların günden güne artan ilgi ve talepleri karşısında satış yapılmasının kısıtlanması veya engellenmesi başta elde edilecek gelirin kaybedilmesi olmak üzere birçok fırsatın da önünü kesmektedir. Yabancılara mülk satışındaki karşılıklılık engelinin aşılması dışında, mevzuat altyapısında da yabancıya sıkıntı yaratan tüm konular giderilmelidir. Yasa birçok ülke vatandaşının mülk edinimine yasaklar getirdiği gibi yatırımları da büyük ölçüde engellemektedir. Söz konusu engellerin kaldırılması piyasaya canlılık getireceği gibi yatırımları da çeşitlendirecektir.”

2010’un, bir önceki yıl yaşanan ekonomik krizin yarattığı olumsuzlukların giderilmeye çalışıldığı bir toparlanma yılı olarak geçtiğine işaret eden Tanes, önümüzdeki dönemlere ilişkin yaptıkları öngörülerde 2011–2012 yıllarında durağan piyasalar içinde yeni arz-talep ve fiyat dengelerinin oluşacağını, 2013–2014 yıllarında yeniden istikrarlı bir büyüme sürecine geçileceğini belirttiklerini hatırlattı.

Tanes, “2010 yılının son günlerini yaşadığımız bu günlerde de 2011 yılı piyasaları için dramatik boyutlarda değişiklikler olmayacağını, beklenmedik, sürpriz gelişmeler yaşanmadıkça olumsuz etkilerin doğmayacağını söyleyebiliriz. Gayrimenkul sektöründe ise markalaşmaya verilen önemin günden güne artmasıyla markalı proje sayısının da artacağını ve canlı bir yıl olacağını düşünüyoruz” dedi.

-HAZIR GİYİM İTHALATINDA ARTIŞ BEKLENTİSİ-

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Cem Negrin de 2011’e ilişkin sektör beklentilerini şöyle sıraladı:

“Türkiye iç pazarının 2011 yılında yüzde 10 büyüyerek 49–50 milyar liraya, hazır giyim ithalatının 3,5–4 milyar dolar civarına çıkmasını bekliyoruz. İhracat artışı yüzde 6–8 arasında kalabilir, ihracatta ihtiyatlı hedef 15,5 milyar dolar, iyimser hedef ise yüzde 10 artış ile 16 milyar dolar olarak tahmin ediyoruz. Baz etkisi ile sanayi üretim artışı yavaşlar, iyimser tahmin ile yüzde 5 artış olur. SGK’lı istihdamın 380–390 bin kişi arasında olmasını öngörüyoruz.”

-HAZIR GİYİM VE KONFEKSİYONDA 17 MİLYAR DOLARA YAKIN İHRACAT ÖNGÖRÜSÜ-

İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi ise Ocak-Kasım 2010 döneminde hazır giyim ve konfeksiyon ihracatının önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 9,3 artışla 13,2 milyar dolar olduğunu, yıl sonu itibariyle hazır giyim ve konfeksiyon ihracatının 14,5 milyar dolar civarında gerçekleşmesinin beklendiğini kaydederek, “Bu performansla 2008’de gerçekleşen 15,7 milyar dolara ulaşılamasa da sürecin olumlu bir şekilde geliştiğini ve 2011 yılına yönelik olumlu beklenti yarattığını belirtmek gerekiyor” dedi.

Tanrıverdi, halen yabancı alım gruplarının Türkiye’den alım potansiyelini koruduğunu, bu çerçevede mevcut olumlu havanın dünyadaki ve Türkiye’deki temel ekonomik göstergelerin düzelmesi ile birlikte istikrar kazanacağını umduklarını ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:

“En büyük pazarımız olan AB’de birçok üye ülkenin kamu borçları nedeniyle önemli ekonomik sıkıntıları var. Bunun için birçok ülke kemer sıkmaya yönelik ekonomik tedbirler alıyor. Bu, bir anlamda iç pazarın da daralmasına yol açabilecek. 2011 yılı için yıllık hazır giyim ve konfeksiyonda 17 milyar dolara yakın bir ihracat performansı öngörüyoruz. Ancak bu rakama ulaşmak için üretim maliyetlerinin yüksekliğinin ve döviz kuru üzerindeki sıcak para baskısının ihracat kesimi üzerindeki olumsuz etkilerinin hafiflemesini gerekli görüyoruz.”

ABD ve Rusya’nın yanı sıra Romanya, Kazakistan, Tunus ve İran gibi pazarlarda yüzde 60 ile yüzde 123 arasında değişen oranlarda artış sağlanmasının,
alternatif pazarlarla birlikte 2011 yılında hazır giyim ve konfeksiyon ihracatının daha fazla ivme kazanacağını gösterdiğini vurgulayan Tanrıverdi, başta Rusya olmak üzere BDT bölgesindeki ülkeler ile yakın komşu ülkelerin pazarlarına yönelik olarak, firmaların arayışları ve ihracatçı birliklerinin Ortadoğu ve komşu ülkelerin yanı sıra Asya ve Afrika’da çeşitli pazarlara yönelik çalışmalar yaptıklarını ifade etti.

-“2011, PERAKENDEYE YÜZDE 20 ÜZERİNDE BÜYÜME GETİREBİLİR”-

Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Yılmaz Yılmaz, 2011 yılında yapılacak genel seçimlerin, Türkiye ekonomisi ve perakende üzerinde çok olumsuz etkileri olmayacağına inandığını ifade ederek, “Türkiye’de her dönemde görmeye alıştığımız ’seçim ekonomisi’ uygulamaları belki bir oranda yavaşlamaya yol açacaktır, ancak geçmişte olduğu gibi ekonomi seçimlere aşırı tepki vermeyecektir” dedi.

Perakende sektörüne 2011’in yüzde 20 üzerinde büyüme getirebileceğini, hazır giyim alt kırılımında bu oranın yıllık bazda yüzde 30’un üzerinde olabileceğini kaydeden Yılmaz, 2011’de markaların en kısa sürede maksimum büyüme için yönelmeleri gereken yollardan birinin de yurt dışı pazarlar olduğunu söyledi.

Yılmaz, 2011 yılında cironun 200 milyar doların üzerine çıkmasının tahmin edildiğini belirterek, “2010-2023 dönemi arasında açılması planlanan alışveriş merkezlerini ve cadde mağazalarını da göz önüne aldığımızda, her yıl yaklaşık 150 bin civarında yeni elemana ihtiyaç duyulacağı hesaplanmaktadır. Böylece, 2011 yılında perakendenin genelinde 3 milyon 150 bin civarında bir istihdam öngörülmektedir” diye konuştu.

-BEYAZ EŞYA SEKTÖRÜ-

Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD) Yönetim Kurulu Başkanı Dilek Temel de 2011 için herhangi beklenmeyen bir gelişme olmayacağı varsayımından hareketle beyaz eşya sektörü için büyüme tahminlerinin, öngörülen GSMH büyümesinin bir miktar üzerinde gerçekleşeceği şeklinde olduğunu kaydetti.

A.A

Hakkında: SerMimar

Osmanlılarda mimarbaşı, SerMimaran-ı hassa. osmanlı hanedanının ve büyük devlet adamlarının yaptıracakları binaların projelerini yapmak ve bunların uygulanması için gerekli mimarları, teknik elemanları atamak, büyük kentlerdeki mimarları atamak, hassa mimarlarını yetiştirmek, kent ve kasabalardaki bütün mimar ve ustaların kayıtlarını tutmak SerMimar'ın görevleri arasındaydı.

Ayrıca...

Doğrulanmış İlan Düzenlemesinin Olumlu ve Olumsuz Yanları Neler Olacak?

Emlakjet, ağustos ayı gayrimenkul piyasa raporunda doğrulanmış ilan düzenlemesinin olumlu ve olumsuz yanlarını araştırdı. Emlakjet, …