1750 Adetten Fazla Türkiye'nin En Güzel Villa Modelleri İçin Resme Tıklayabilirsiniz..

İzmir’in Yılda 20 Bin Konuta İhtiyacı Var!

İzmir’in yıllık konut ihtiyacı 20 bin. Ancak, yapılan projelerde bir daralma var. Büyük yatırımların şehirden uzaklaşmasıyla İzmir giderek köy-kent halini aldı

İzmir’in yıllık konut ihtiyacı 20 bin. Ancak, yapılan projelerde bir daralma var.Bunun nedenlerinden biri de izmir’de bir zamanlar çok güçlü olan kooperatifçiliğin politik nedenlerle gücünü kaybetmesi. Büyük yatırımların şehirden uzaklaşmasıyla İzmir giderek köy-kent halini aldı. TOKI’nin şehirde yaptığı inşaatlarsa amacı dışında daha üst segmente hitap ediyor. Ayrıca TOKİ, izmir’de kendi seçtiği yüklenicilerle, yani iktidara yakın kuruluşlarla çalıştığından bu süreçte izmir’li şirketler iş yapamaz hale geldi. Şirketlerin önemli bir bölümü kapandı veya körelmeye başladı, inşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Tahsin Vergin, böyle bir ortamda büyük kuruluşların kentten uzaklaştığını ve şehirde artık nitelikli ve büyük projelerin uygulanamaz hale geldiğini belirtiyor.

İnşaat sektörünün genel bir değerlendirmesini yapar mısınız? Şu anda sektörde son durum nedir? Ekonomik kriz sonrası bir kıpırdanma gözlüyor musunuz?
İnşaat sektörü, Cumhuriyetin ilk döneminden bu yana kalkınmada etkili olan lokomotif bir sektör. Bugüne kadar hep durkalklarla ilerlemiş. Ancak geçtiğimiz 10-15 yıllık süreçte daha keskin inişli-çıkışlı bir seyri oldu. Son dönemlerde ise 2006’da başlayan ekonomik krizin 2007-2008’de maksimum seviyesine çıkması inşaat sektörünü de ciddi olarak etkiledi. Her ne kadar ekonomik kriz “teğet” geçti deniyorsa da, bizi “yardı” geçti demek daha doğru olacak. 2009’da bir toparlanma 2006 2007 olsa da, hala kriz öncesi rakamlara dönülemedi.Bunu rakamlar da gösteriyor. İzmir’de yapılan projelerin yüzde 95’i bizden onay alıyor. Odamızdan geçen projelere göre, 2006 yılında 3 bin 349 bina projesi şubemizden geçmiş. Bu rakam 2007’de 3 bin 300,2008’de 5 bin 700,2009’da 4 bin 400,2010’da ise şu ana kadar 4 bin 500 proje geçmiş görünüyor. 2010 yılında adet bazında rakamlarda artış görülse bile 2006’da yapılan projelerin alanı 4 milyon 290 bin metrekare iken 2010 yılında bu rakam 4 milyon 595 bin metrekareydi. Ayrıca 2009 ve 2010 yıllarında yüksek yapı ve alışveriş merkezlerindeki sayısal artış, metrekare bazında kendini önemli bir artma olarak gösteriyor. Bu rakamlar, bize ekonomik krizin inşaat sektöründeki etkilerini çok açık olarak gösteriyor. Görüldüğü gibi şu an bir toparlanma olsa da hala kriz öncesi oranlara ulaşılmamış durumda.Son dönemde inşaat sektöründe İstanbul’da çok büyük projeler hayata geçiriliyor. Ancak aynı hareketlilik İzmir’de pek görünmüyor.

Bunun nedeni nedir? İzmir’de konut açığı var mı?
İzmir’de yapılan projelerde bir daralma var. Bunun birkaç nedeni bulunuyor. 1980’li yıllarda devletin de bunlara katkısı vardı. O dönemde İzmir’de konut sektörü çok hareketlendi ve kentte 30-40 bin konut üretildi. Daha sonraki süreçte İzmir daha çok politik nedenlerle cezalandırıldı. Kooperatiflerin gücü azaldı. Büyük yatırımlar İzmir’den uzaklaştırıldı. İzmir giderek köy kente dönüşmeye başladı. Bu tüm sektörlerde yaşandı ve sermayenin tercih etmediği bir kent haline geldi. Daha sonra ise 2000’li yıllarda TOKİ devreye girdi ve kuruluş amacından sapmış bir halde çalışmaya başladı. TOKİ İzmir’de konut yapıyor ancak amacına uygun olarak yaptığı sosyal konut projesi çok az. Şu anda daha çok lüks konut üretiyor. Bu projelerde de TOKİ kendi seçtiği yüklenicilerle, yani iktidara yakınkuruluşlarla çalışıyor, ihaleleri onlara veriyor. Dolayısıyla bu süreçte İzmirli şirketle iş yapamaz hale geldi. Şirketlerin önemli bir bölümü kapandı veya körelmeye başladı. Şu anda belediyelerin açtığı ihaleler olmasa İzmirli müteahhitler iş yapamayacak. Böyle bir ortamda da büyük kuruluşların çoğu doğal olarak kentten uzaklaştı. Artık İzmir’de nitelikli ve büyük projeler uygulanamaz hale geldi. Konut açığı ise tartışmalı bir konu. Odamız 2000-2010 dönemini kapsayan bir çalışma yapmıştı. Bu çalışmada 10 yılık dönemde İzmir’in konut ihtiyacı 203 bin civarında görülüyor. Türkiye genelinde ise yıllık konut ihtiyacı yaklaşık 500 bin. Konut üretimindeki en büyük payı ise büyükşehirler alıyor ve bualanda da başı İstanbul çekiyor.

İzmir’de büyük proje üretmeyle ilgili arsa sorunu var mı?
İzmir’de kentin büyüme aksları hep yol kenarlarının olduğu istikamette gelişiyor ve belirli bölgelere toplanmış durumda. Özellikle Buca Bölgesi’nde, Gaziemir Havaalanı,Torbalı ile Karşıyaka,Çiğli,Menemen aksları üzerinde yoğun bir yapılaşma var. Merkez ilçelerde ise yapılaşma tamamlanıp, doygunluğa ulaştığı için bir arsa sorunu var. Ama bu kriterin dışına çıktığınızda ve İzmir’i bir metropol olarak düşündüğünüzde imara açılacak çok alan bulunuyor.

İzmir’de inşaat sektörünü hareketlendirmesi beklenen Liman arkası, gökdelenler bölgesi ile ilgili neler düşünüyorsunuz?
Öncelikle İzmir’in yüksek binalara ihtiyacı var mı onu sorgulamak gerekiyor. 50-60 katlı binalardan söz ediliyor. Bunlara izin verilmesi tartışılması gereken konular. Çünkü bu yapılaşmanın, altyapı, kanalizasyon, ulaşım ve otopark açısından getireceği sakıncalara da dikkat etmek gerekiyor.10 büyük bina açıldığını, 1000 büro olduğunu, 10 binlerce insanın çalışır hale geldiğini düşünün. Bunun ulaşımı, yolu ve temiz su ihtiyacı var. Sizin altyapınız buna uygun değilse böyle bir yapılaşmaya gitmek kente hayır değil problem getirecektir.Bizim karşı çıktığımız İzmir’de yüksek yapı yapılmaması değil. Bu planlamalar yapılırken altyapı, ulaşım, otopark gibi kriterlerin de ön planda tutulması gerekli. Bunları çözmeden bu projeleri hayata geçirmek, şehircilik anlayışını dikkate almamak, olayı sadece rant açısından değerlendirmekten öte değil. Sorunların çözümünü oluşturmadan bu alanı imara açmak bizlere doğru gelmiyor.

İzmir’de inşaat sektörüne hareket getirmesi beklenen bir diğer proje de İzmir-İstanbul otoyol çalışması. Bu beklenen etkiyi yaratır mı?
Bu proje birçok kişinin merakla beklediği bir çalışma. Hayata geçmesiyle birlikte sektörde önemli bir hareketlilik olacaktır. Ancak burada TOKİ’de olduğu gibi tekelci davranılmaması gerekiyor. İhaleyi yine iktidara yakın isimler üstlenirse, bu yatırımın İzmir’deki sektör temsilcilerine pek hayrı olmaz.

İzmir’de inşaat sektörünü hareketlendirmek için sizin öneriniz nedir?
İnşaat sektörüne hareket getirecek en büyük çalışma konut projeleri. Tabii talebi de iyi değerlendirmek gerekiyor. Burada iki yol var. Birincisi yeni konut projeleri üretmek. Bunun için de özellikle kooperatif ayağı güçlendirilmeli ve devletin bu alana destek vermesi sağlanmalı. Bu açıdan, TOKİ’nin asıl görevine dönerek, sosyal konut projelerini hayata geçirmesi gerekmekte. Bir diğer alan ise eski binaların güçlendirilmesi, inşaat sektörüne hareketlilik getirir. İzmir’de geçen yıl 1500 konutta yaptığımız incelemede, konutların yüzde 45’nin durumunun çok kötü olduğunu gördük. Yüzde 47’si orta durumda, sadece yüzde 3’ü iyi durumda. Dolayısıyla ciddi bir depremde bu konutlarda önemli sorunlar doğacaktır. Bu nedenle yapı stokumuzun elden geçirilerek güçlendirilmesi veya yenilenmesi gerekiyor. Bu yapıldığı takdirde önemli bir hareketlilik yaşanacak.

İzmir’in orta vadeli geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Önümüzdeki süreçte ekonominin seyrine bağlı olarak İzmir’de bir hareketlilik yaşanacağını düşünüyorum. Kente hareketlilik kazandıracak projeler bulunuyor. Kentte yılda yaklaşık 20 bin konut ihtiyacı var.

Capital

Hakkında: SerMimar

Osmanlılarda mimarbaşı, SerMimaran-ı hassa. osmanlı hanedanının ve büyük devlet adamlarının yaptıracakları binaların projelerini yapmak ve bunların uygulanması için gerekli mimarları, teknik elemanları atamak, büyük kentlerdeki mimarları atamak, hassa mimarlarını yetiştirmek, kent ve kasabalardaki bütün mimar ve ustaların kayıtlarını tutmak SerMimar'ın görevleri arasındaydı.

Ayrıca...

İş Dünyasından “Deprem Fonu” Önerisi

Beklenen İstanbul depreminin ekonomik hasarını telafi edebilmek için en az üç Marmara Bölgesi’ne ihtiyaç duyulduğunu …