Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını dolayısıyla şehir merkezlerindeki evlerinden uzun süre çıkamayan vatandaşlar, doğa içinde bir yaşam için prefabrik ve küçük ahşap evlere yöneldi
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını, şehir merkezlerinden uzak doğal yaşama ilgiyi artırırken ahşap ve prefabrik evlere talebi artırdı.
Sakarya’da eşiyle birlikte kurduğu şirkette “tiny house” olarak tabir edilen küçük evler üreten Yusuf Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, küçük ev akımının aslında geçen seneden bu yana Türkiye’de ilgi görmeye başladığını fakat koronavirüs salgını sonrası talebin ciddi bir artış gösterdiğini belirterek, “Şu anda talep çok, bununla ilgili günde yaklaşık 30 telefon alıyoruz. Türkiye’nin her bölgesinden ama genellikle Ege, Muğla, Fethiye, İstanbul bölgesinde Şile tarafı ve Kırklareli tarafından sipariş alıyoruz.” dedi.
Yusuf Yılmaz, minimal ve doğa içinde, ekolojik bir yaşantı sunduğu için tercih edilen küçük evlerin yaygınlaşmasında koronavirüsün yanı sıra Amerikan yapımı belgeseller ve İnstagram gibi sosyal medya mecralarının da etkili olduğunu, bu mecralardaki yayınların insanlarda doğa içinde yaşamı özendirdiğini söyledi.
Çekirdek aile için 36 metrekare evler yapılıyor
Bu tür evlerde yaşamın 36 metrekareden başladığını belirten Yılmaz, “Bunlar, çekirdek bir aile için, anne baba ve bir çocuğun rahatlıkla kalabileceği bir ev. İçerisinde bir evde olması gereken her şey var. Mutfak gereçleri, buzdolabından tutun çamaşır makinesine, bulaşık makinesinden fırına her şeyi içine yerleştiriyoruz.” diye konuştu.
Anlaşma sağlandıktan sonra bir evi 40 günde yaşamaya hazır hale getirdiklerini ve teslim ettiklerini belirten Yılmaz, bu evlerin O2 belgesi alınarak istenen yere taşınabileceğini söyledi.
Evlerde Türkiye’deki mevsim şartlarına uzun yıllar dayanabilecek ithal Sibirya çamı kullandıklarını anlatan Yusuf Yılmaz, “Babadan, dededen marangozuz biz. Bunlar tamamen elde yapılıyor, fabrikasyon hiçbir şey yok. Mutfak dolaplarından penceresine, çatısına kadar her şey tamamen bizim elimizden geçiyor. Tamamı yüzde yüz ağaçtır.” ifadelerini kullandı.
105 bin liraya mal oluyor
Yılmaz, küçük evlerin deprem açısından da güvenli olduğunu, temel dahil evlerde beton kullanmadıklarını söyledi. Kullandıkları malzemenin haşerata karşı ilaçlandığını anlatan Yılmaz, düzenli bakımları yapılması halinde bu evlerin en az 35 yıl rahatlıkla kullanılabileceğini söyledi.
Yusuf Yılmaz, kendilerinin tavsiye ettikleri ürünlerin kullanılması durumunda 36 metrekare bir küçük evin 105 bin TL’ye mal olduğunu ifade etti.
Satışlar arttı
İstanbul Pendik’te prefabrik, çelik ve konteyner yaşam evleri üreten Levent Songelen de salgın sonrasında satışların geçen seneye göre artış gösterdiğini belirterek, “Edirne’den Kars’a kadar Türkiye’nin her yerinden telefon alıyoruz. İnsanlar şehir dışındaki arsalarına ev yaptırmak için bilgi ve fiyat talebinde bulunuyorlar.” dedi.
85 metrekare evler talep görüyor
Genellikle 85 metrekare prefabrik evlerin talep edildiğini ifade eden Levent Songelen, bu evleri iki oda bir salon olarak dizayn ettiklerini aktardı.
85 metrekare prefabrik bir evin 46 bin 500 TL’ye satıldığını anlatan Songelen, kurulum süreciyle ilgili şunları söyledi:
“Müşterimize imalattan önce beton planı vermiş oluyorum. Müşterimiz su basman tabir ettiğimiz işi yapana kadar biz malzemeyi çıkarmış oluyoruz. 80 metrekare bir evin fabrikadan çıkışı beş gündür. Nakliyesi de müşteriye ait oluyor. Geriye kalan vitrifiye malzemeleri, kapı, doğrama, cam, dış panelleri bunlar da fiyatın içerisinde oluyor. Müşterimiz betonu döktükten sonra geri kalanın yüzde 80’ini biz yapmış oluyoruz. Müşterimiz içine parke, mutfak dolaplarını koyup, istediği gibi betonarme evlerde yaptığı gibi dizaynını yapıp oturabiliyor. 85 metrekare evin boyası dahil montajı 5-6 günde bitmiş oluyor.”
Sattıkları evler için kullandıkları bu malzemelerle hastaneler, okullar yapıldığını ifade eden Songelen, bakım için evin dışının 2-3 yılda bir düzenli boyanmasının yeterli olduğunu anlattı.
Fırsatçılara dikkat
Levent Songelen, prefabrik evlerde talep artışıyla birlikte bazı firmaların fahiş fiyatlarla ürün sattıklarına da değinerek, “Bunu fırsata çevirip, ‘benim malzemem güzel’ deyip daha pahalıya satan firmalar da var. Ama gerek yok, çünkü prefabrikler de yüzde 90 oranında sistem aynıdır. Ama dediğim gibi talep arttığında fiyatları da arttırıyorlar.” uyarısında bulundu.