En son twitter dan bana yazan bir okuyucum ” ben evde yokken birileri gelip binamıza bakmış ve 600 tl para istemiş evdekilerden” diye yazmıştı.
Kentsel Dönüşüm (6306 Sayılı Afet Yasası) yasası çerçevesinde hangi binaların riskli olduğuna ancak Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yetki verdiği lisanslı kuruluşlar yaptıkları analiz sonucu risk raporu verebiliyor. Bu risk raporuna göre de bina yıkılacakmı, takviyemi yapılacak belli oluyor.
Ancak son zamanlarda bu lisanslı kuruluşlardan olmayıp, kapı kapı gezen dolandırıcılar oluşmaya başladı piyasada. En son twitter dan bana yazan bir okuyucum ” ben evde yokken birileri gelip binamıza bakmış ve 600 tl para istemiş evdekilerden” diye yazmıştı. Lisanslı kuruluşlardan biri olan Hakan Çatalkaya ile de yaptığım görüşmede kendisine de benzer çokça şikayetin geldiğini söyledi. Bu tuzağa düşenler ellerindeki bir-iki sayfalık rapor ile Bakanlığa gittiklerinde dolandırıldıklarını anlayabiliyorlar ne yazık ki. Ondan sonra tekrar bir masraf daha yapmak ve doğru lisanslı kuruluşa ulaşarak başvurmak zorunda olmaları ve bir daha para harcamaları gerekiyor.
Bir kere bu lisanslı kuruluşlar kapı kapı gezmiyor. Sizin müracaat etmeniz gerekiyor. Velev ki kapınıza birileri geldi soracağınız ilk şey” Yetki belgesi” olmalı. Bana kalırsa kapınıza gelenlere güvenmeyin derim ne olur ne olmaz. Biz her işte olduğu gibi bu işte de bütün hünerimizi konuşturuyor olabiliriz. Ayrıca lisanslı kuruluşların hazırladıkları risk raporları 300-400 sayfa aralığında. Yani öyle uyduruk bir iki sayfa değil.
Lisanslı kuruluşların yaptıkları bina analizi öyle göz ucuyla yapılmıyor. Her katta kolondan alınan karot numunesi, bina röntgeni ve sismik zemin etüdü için ellerindeki cihazları kullanarak sonuca gidiyorlar.
Binanız için kentsel dönüşüm yasasına göre yıkılmasını yada analizini yaptırmak istiyorsanız Çevre Ve Şehircilik Bakanlığının web sitesindeki Türkiye haritasından hangi ildesiniz seçimini yaptıktan sonra ekrana gelen lisanslı kuruluşlardan seçiminizi yapıyorsunuz..
Oturduğunuz yer rantabl bir yer değilse tek binanın dönüşümü için imar artışı verilmediğinden borçlanmanız gerekebilir. Daha doğrusu mevcut yerin imarı ne ise yıkıldıktan sonrada aynı imar uygulaması yapılıyor. Ancak yanınızdaki binalarla birlikte hareket ederek büyük bir metrekare oluşturursanız oraya uygun yapılacak iyi bir proje ile imar artışı da mümkün olduğundan yanınıza bir yatırımcı müteahhit alabilirsiniz. Buradaki mantık mahalleye bölgeye değer katmak, otoparklı, yeşil alanı olan düzenli konut projesi yapmak olduğundan bu tarz projeler onaylanıyor.
Kentsel Dönüşüm sürecinde bu yasadan maksimum fayda sağlamak isteyenlere benim önerim komşularınızla anlaşın. Sadece kendi binanız da değil mahallenizde ne kadar yan yana komşu binalar anlaşırsa o kadar büyük şansınız olur. Bu şekilde müteahhit firmalarıda yanınıza alırsınız.
Müteahhitlerin geneli kentsel dönüşüm alanlarında zorlandıklarını söylüyor. Büyük adalarda yüz ve daha fazla insanın olduğu kentsel dönüşüm alanlarında anlaşma sağlamanın zor olduğunu, arada birilerinin süreci zora soktuğunu bu nedenle büyük alanlara soğuk baktıklarını söylüyorlar. Birçok müteahhit yirmi-otuz kişinin olduğu kentsel dönüşüm yerlerini tercih ediyor bu nedenle. Zora sokulan süreç müteahhit ten çok oradaki vatandaşı olumsuz etkiliyor kanımca. Binanız ekonomik ömrünü tamamlamışsa , depreme dayanıklı değilse öyle yada böyle kentsel dönüşüm süreci içinde yıkılması gerektiğinden orta yolda anlaşma sağlamak bizlerinde faydasına olur düşüncesindeyim.
Hatice Kolçak
Mali Müşavir – Gayrimenkul Uzmanı
