MSÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yalçıntan: ”Ekonomik büyümeden nemalanmaya sabitlenmiş kentsel dönüşüm yaklaşımının yansımaları, gelecekte zenginle yoksulun tamamen ayrıştığı yerleşimlere, kamplaşmalara yol açacak”
Diyarbakır’da düzenlenen sempozyumda kentsel dönüşüm ve alternatif yaklaşımlar ele alındı.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi Belediyeler Birliği’nin (GABB) ”Yerel Yönetimlerde İşbirliklerin Geliştirilmesi Uygulama Örneklerinin Paylaşılması Projesi” kapsamında Hollanda Büyükelçiliği ve Deventer Belediyesi işbirliğiyle düzenlediği, ”Kentsel Dönüşüm ve Alternatif Yaklaşımlar Sempozyumu” Sümerpark resepsiyon salonunda yapıldı.
KENTSEL DÖNÜŞÜM
Mimar Sinan Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Cemal Yalçıntan, sempozyumda, dönüşüme odaklanmış Afet Yasası’nın, doğal afetlere ve kentsel meselelere çözüm getirmek üzere değil, inşaat sektöründeki büyüme oranlarını yükselterek kısa dönemli ekonomik hedeflerin gerçekleştirilmesi ve küresel ekonominin gereklerinin yerel siyaseti güçlendirecek şekilde kullanılması olarak okunması gerektiğini söyledi.
Yalçıntan, ”Ekonomik büyümeden nemalanmaya sabitlenmiş kentsel dönüşüm yaklaşımının yansımaları, gelecekte zenginle yoksulun tamamen ayrıştığı yerleşimlere, kamplaşmalara yol açacak” diye konuştu.
ESAS İLKE YERİNDE DÖNÜŞÜM
GABB Genel Sekreteri İsmail Doğan da GABB’ın yürüttüğü çalışmalar hakkında bilgi vererek, üye belediyelerin sorunlarını tartışabilmek ve deneyim paylaşımını sağlamak amacıyla sempozyumu düzenlediklerini belirtti.
Kentsel yenilemenin doğru yöntem ve araçlarla yapılması gerektiğini, yerel bileşenleri dikkate almayan yöntemin yeni sorunları ortaya çıkaracağını kaydeden Doğan, kentsel dönüşüm projelerinde esas ilkenin, vatandaşın yaşam kalitesini artırmak, mahallelerde kalmasını sağlamak ve yerinde dönüşümü yapmak olduğunu kaydetti.
BÜYÜK KAYGILAR YAŞANIYOR
Yerel yönetimlerin bu kaygıyla yola çıkarak, konunun toplum açısından sosyal, ekonomik boyutlarını hesaplaması gerektiğini anlatan Doğan, ”Daha yaşanabilir kentler için bu bir zorunluluktur. İnsan odaklı olmayan bir proje ne kadar mükemmel hazırlanırsa hazırlansın, eğer içinde insan yaşamına yer verilmemişse, o projeler başarılı değildir. Ülkemizde bunun örnekleri çoktur. Afet evleri adı altında yapılan yapılaşmalar bugün harabe halde her ilde rastlanmaktadır” dedi.
MÜLKÜN ASIL SAHİPLERİNE
”Rantı yüksek bölgelerde gerçekleştirilen veya gerçekleştirilmesi düşünülen kentsel dönüşüm projelerinde orada yaşayan halkın talepleri dikkate alınmadan o bölgeden çıkarılması ve toplumun üst gelir grubunun buralara yerleştirilmesi doğru değildir” diyen Doğan, kentsel dönüşüm projelerinde en büyük sorunun dönüşüm yapılan alanların üst gelir gruplarına satılması, asıl sahiplerinin kentin çeperlerine göç ettirilmesi, sosyal alışkanlıklarına ve yaşam koşullarına uygun olmayan TOKİ konutlarına gitmek zorunda bırakılması olduğunu savundu.
Hollanda Deventer Belediyesi Proje Bölümü Başkanı Adel Faltas ise Deventer Belediyesi’nin uluslararası çalışmalarını anlattı. Nüfusu 100 bin olan Deventer’da 7 bin Türkiye vatandaşının yaşadığını bildiren Faltas, bu nedenle uluslararası çalışmalarında Türkiye’nin önem taşıdığını söyledi.
İNŞAAT SEKÖTRÜNÜN CAN SUYU
GABB ile 2008 yılından bu yana ortak çalışma yürüttüklerini belirten Faltas, sempozyumun bu ortak çalışmanın sonucu olarak ortaya çıktığını dile getirdi.
TMMOB Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı Necati Uyar da kentsel dönüşüme yönelik çıkarılan kanunların inşaat sektörüne can suyu sağlamak, böylece ekonominin ağır krize sürüklenmesini önlemek için yapıldığını belirtti.
Sempozyuma, belediye başkanları, yardımcıları, üye belediyelerin teknik elemanları ile meslek odalarının temsilcileri katıldı.
