Münih’te 30 Eylül-2 Ekim tarihleri arasında düzenlenen SteelOrbis 2012 Güz Konferansı&67. IREPAS Toplantısı’nda bir araya gelen 37 farklı ülkeden 276 katılımcı, dünya çelik ve çelik hammaddeleri piyasalarını tartıştı.
39 çelik üreticisinin 80 temsilcisi dahil olmak üzere 37 farklı ülkeden 276 katılımcının bir araya geldiği toplantıda, hammadde tedarikçileri, kütük demir üretici ve tedarikçileri, inşaat demiri ve filmaşin üreticileri ve çelik tüccarları dört farklı komite oluşturarak, karşılaştıkları zorluklara karşı çözümler aradı. Tüm komiteler, Çin’in yavaşlayan ekonomik büyümesi nedeniyle dünya çelik üretiminin yarısını gerçekleştiren Çin çelik sektörünün ihracata yönelmesinin diğer çelik üreticisi ve tedarikçileri üzerinde baskı oluşturduğunu, fiyatların gerilemesine yol açtığını ve diğer ülkelerin tedarikçilerinin ihracat piyasalarındaki paylarının azalmasına neden olduğu konusunda fikir birliği içerisinde olduklarını ifade etti. Türkiye yerel piyasasında çelik talebinin iyi seviyelerde olduğu ifade edilirken, Orta Doğu piyasalarının da durumunun iyi olduğu belirtildi. Buna karşın Avrupa’nın içinde olduğu mali krizin bu ülkelerin çelik sektörünü de olumsuz etkilediği, çok sayıda çelik üretim tesisinin kapatıldığının görüldüğü, düşen tüketim nedeniyle çelik talebinin azaldığı, dolayısıyla bu ülkelerdeki çelik üreticilerinin ihracat piyasalarına yönelmek zorunda kaldıklarının altı çizildi.
Etkinliğin açılışında konuşan Uluslararası İnşaat Demiri Üreticileri ve İhracatçıları (IREPAS) Başkanı ve Çolakoğlu Metalürji Genel Müdürü Uğur Dalbeler, çelik sektöründe zorlu günlerden geçilmekte olduğunu, asıl problemin çelik fiyatlarının düşük olması olmadığını, ancak çelik üreticilerinin kar marjlarının baskı altında olması olduğunu belirtti. Dalbeler, üreticilerin hammadde tedarikçilerinin ve çelik tüccarlarının aynı sektör içinde aynı şartlar altında olması itibarıyla hep birlikte bu soruna odaklanmak zorunda olduklarını söyledi.
Commerzbank bünyesindeki FX Strategy Direktörü toplantıda yaptığı sunumda, Avrupa Merkez Bankası’nın borçlanma maliyetini düşürmek için kısa vadeli sınırsız tahvil alımı programının özellikle Güney Avrupa ekonomilerindeki sorunlara karşı sürdürülebilir çözüm bulunmasını geciktireceğini, tahvil alımı için para basılmasının ise uzun vadede enflasyon artışına neden olacağını ifade etti.
Sunumlardan bir diğerini ise World Steel Dynamics ortaklarından çelik sektörünün önde gelen analistlerinden Peter Marcus gerçekleştirdi. Marcus, dünya çelik üretiminin bu yılın son çeyreğinde gerileyeceğini, bu yıl ve önümüzdeki yıl da çelik üretimindeki artışın yavaşlayacağını ifade etti. Bu yılın ikinci çeyreğinde hızla düşen demir cevheri fiyatlarının önümüzdeki yıla da yaklaşık 95 dolar/ton seviyelerinde başlayacağını öngören Marcus, önümüzdeki beş yıl için çelik sektöründe refah beklemediklerini söyledi.
Öte yandan IREPAS Başkanı Uğur Dalbeler, kendisiyle yapılan mülakatta, asıl amaçlarının çelik sektöründe işbirliği oluşturmak olduğunu söyleyerek, “IREPAS aslında uluslararası bir kuruluş değil, gönüllü organizasyon diyebiliriz. Dünyada inşaat çeliğini üreten ve ihraç eden ülkelerin, bir araya geldiği ama sektörün her segmentini içeren, yani üreticisiyle, tüketicisiyle, tüccarıyla, lojistik hizmetini sağlayanla, finansörüyle. Burada bizim yapmaya çalıştığımız şey ülkeler arası, üreticiler arası hatta bütün endüstrinin bireyleri içerisinde bir işbirliğini oluşturmak” dedi.
Haksız rekabetlere karşı önlem alabilmek ve sektörün daha sağlıklı büyümesine katkı sağlamak istediklerini belirten Dalbeler, “Ben yaklaşık 10 yıldır bu işin başkanlığını yapıyorum ama kuruluşumuz yaklaşık 30 yaşında. Amacımız ülkeler arasında, üreticiler arasında iyi bir işbirliğini oluşturmak, haksız olabilecek rekabetlere karşı birlikte önlemler alabilmek, sektörün daha düzenli daha sağlıklı büyümesini sağlayabilmek. Bu amaçla buradayız. Getirdiğimiz şey budur Bir de geleceğe yönelik birlikte tartışmalar yapıyoruz. Önümüzdeki dönemde yol haritalarını çizmek için işbirliği içerisinde olmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Dalbeler, toplantılardan somut bir karar çıkmasına ilişkin soruya da, “Somut olarak bir karar çıkması zaten pek mümkün değil. Çünkü bugün baktığınızda rekabet kuralları koşulları içerisinde bunu yapma şansına zaten sahip değiliz. Bizim sadece yapmaya çalıştığımız bir işbirliğini oluşturmak, birlikte tartışarak kendimize dair sonuçları çıkartmak ama bunu dışarıya, birbirimize veya bir başkasına empoze etmek gibi bir düşüncemiz zaten bulunmuyor” cevabını verdi.
MÜNİH (İHA)