Yazar Martin Lindstrom, güçlü markalarla dini inançların beynin aynı bölgesini etkilediğini söylüyor.. Bu görüşe göre, dini unsurlar doğru kullanıldığında markalar başarılı oluyor. Yani, gelecekte batıl inançlara oynayan markalar daha çok satacak. Çünkü, artık tüketiciler gözlerine sokulanı değil, akıllarında kalan markaları tercih edecek..!
Şimdi, Lindstrom’un pazarlama önerilerine şöyle bir bakarsak ;
1. Tüketicinin aklında yer etmek isteyen markalar, etkileyici bir hikaye anlatmalılar. Böylece tüketicinin aklında daha uzun süre kalırlar.
2. Marka, kendine bir ritüel yaratmalı.
3. Gelecekte batıl inançlara oynayan markalar çok satacak. Bunu bilerek markaları konumlandırmakta fayda var.
4. “Beni al” şeklinde iletişim değil, gizli iletişim önemli.
5. Markayı oluştururken en güçlü duyunun ses olduğunu unutmamak gerekiyor. Bugün ise markaların yüzde 33’ü göze hitap ediyor.
6. Gelecekte logolar önemini kaybedecek.
7. Marka, güçlü düşmanla daha çok güçlenir.
8. Marka, aidiyet yaratmalı.
9. Merkez haline gelmek önemlidir. Starbucks’ın yayılmacı bir politika ile iz bıraktığını unutmamak gerekiyor.
10. Ritüel oluşturun. Grona birası,limonla birayı birlikte içme geleneği başlattı ve bu şekilde ünlendi.
11. Görkemli görünmeye önem gösterin. Markanız büyüklüğünüzü, büyük düşündüğünüzü yansıtmalı.
12. Gizemli görünün. Coca Cola, KFC gibi şirketlerin özel açıklanmayan tarifleri var. Bunun için, şirketlerin de kimseyle paylaşmadıkları sırları olmalı.
13. Misyonerleriniz olmalı. Markalarınızı tanıtan, kulaktan kulağa sizin hakkınızda düşünen misyonerlere sahip olmalısınız ..