1750 Adetten Fazla Türkiye'nin En Güzel Villa Modelleri İçin Resme Tıklayabilirsiniz..

Kentsel Dönüşüm, Şehrin Hafızasını Silme Operasyonu Mudur?

Bu hafta, Grand Pera projesini detaylanyla anlatabilmek için projenin sahibi Kamer İnşaat bir basın gezisi düzenledi. Serkildoryan’dan başlayıp tüm yapılan tek tek gezdirip, her birinin bu projeyle kurtarılmaya ne kadar muhtaç olduğunu anlattılar

Hürriyet gazetesinin Cumartesi ekinde Banu Tuna imzasıyla yayınlanan “Aradığınız hafıza, hijyen çalışmaları nedeniyle silinmiştir” başlıklı yazı şöyle:

‘Eskiden’ Ağa Lokantası’nın olduğu sokağa gir, İstiklal Caddesi’ne çıkınca şimdi AVM olan ‘eski’ Saray Sineması’na doğru devam et, ‘eskiden İnci Pastanesi’nin altında olduğu binanın önünde dur. Hani Emek Sineması ‘vardı’ ya, onun sokağını geçince… Böyle mi tarif edeceğiz Serkildoryan (Cercle d’Orient), Melek ve İsketinj Apartmanları ile İpek, Rüya ve Emek sinemalarını içine alan Grand Pera isimli alışveriş iş merkezi projesinin yerini? Bu şehrin ve içinde yaşayanların hafızası tamamen, pıspırıl temizlenene kadar durmayacak mı kentsel dönüşümler, hijyen çalışmaları?

Daha çok Emek Sineması üzerinden tartışılan bir Grand Pera meselesi var İstanbul’un ve İstanbullu’nun son iki yıldır. Altında, Beyoğlu’nun ve şehrin alamet-i farikalarından İnci Pastanesi’nin de bulunduğu Serkildoryan binası ile üç sinema salonu ve iki apartmanı içine alan koca bir proje. Bu kültürel varlıkların hepsi, bir restorasyon-yıkım-rekonstrüksyon operasyonu ile Grand Pera isimli iş-alışveriş merkezine dönüştürülecek.

Bu hafta, Grand Pera projesini detaylanyla anlatabilmek için projenin sahibi Kamer İnşaat bir basın gezisi düzenledi. Serkildoryan’dan başlayıp tüm yapılan tek tek gezdirip, her birinin bu projeyle kurtarılmaya ne kadar muhtaç olduğunu anlattılar.

Söylenen şu: Serkildoryan ile İsketinj binaları tek bir değişiklik yapılmadan, hatta mümkün olduğunca orijinal malzeme korunarak restore edilecek, Melek Apartmanı ile Rüya ve İpek sinemalan yıkılacak, Emek yıkılmayacak, dördüncü kata taşınacak! Sakın yıkmaktan bahsetmeyin, bu bir yıkım projesi değil; sürdürülebilirlik projesi. Sanki her şey hangi kelimeleri seçtiğinizden ibaret.
Doğru kelimeleri seçersen, bir şeyi başka bir şey gibi gösterebilirsin.

Mimar Fatih Kesgün’ün anlattıklarına göre Serkildoryan ile İsketinj’in gerçekten bir şansı var gibi görünüyor. Eski ihtişamlarına kavuşabilirler. Ama heyhat; bu bir hayır işi değil, bir iş projesi. Para kazanmak için Emek’ten vazgeçmek gerekiyor. Üstelik mimarın ağzından duyduk; olduğu gibi korumak mümkün olduğu halde vazgeçiliyor Emek’ten. Vazgeçmeyenlere de aslında bir yere gitmediği, sadece biraz yükseltildiği yanılsaması satılıyor. Buna çocuk kandırmacası denmiyor muydu?

YENİ TAKTİK: 11+EMEK

Eğer proje bugünkü haliyle gerçekleşirse, bundan birkaç yıl sonra Emek’te bir film izlemek istersem İstiklal Caddesi’nden ayrılıp bir alışveriş merkezine gireceğim, yürüyen merdivenlere binip vitrin baka baka, fast-food restoranlarının arasından geçerek dördüncü kata çıkacağım, her AVM’de olan sinema kompleksine gireceğim, oradaki 11 salondan biri de Emek olacak. Dışarıdaki endüstriyel sinema fuayesini geride bırakıp bir salona gireceğim. O perde, o duvarlar, o bezemeler eski Emek’e ait olacak ve o ‘müze’ye Emek diyeceğim, Emek’te film izledim diyeceğim öyle mi?

Bize bu yanılsamayı satmaya çalışanlar acaba Emek Sineması’nda kaç kez film izlemiş, ya da hiç izlemişler mi? Oranın Yeşilçam sokağı, muhteşem salonu, perdesi, fuayesi, gişe görevlisi, yer gösterenleriyle bir bütün olduğunu biliyorlar mı? O gün bizi gezdirirlerken fuayesine, terk edilmiş salonuna adım attığımızda, izlediğimiz son filmlere ait afişleri duvarlarda gördüğümüzde boğazımızın düğümlendiğini fark ediyorlar mı?

Savunduklarımızda diretince önümüze sürdükleri koz hep aynı, sürdürülebilirlik. Belediyeler bunun için yok mu? “Kültür ve tabiat varlıklan ile tarihi dokunun ve kent tarihi bakımında önem taşıyan mekanlann ve işlevlerinin korunmasının sağlanması, bu amaçla bakım ve onanm yapılması; korunması mümkün olmayanların aslına uygun şekilde yeniden inşa edilmesi” belediyelerin görevlerinden tanımlanmış değil mı? Kültür başkentliği yapmış bir şehrin hafızasını özel sektöre mi terk ettik?

HAFIZAYA RESET ATALIM

Merak ediyorum ne zaman duracaklar? Bu şehrin hafızasını toptan silmeden rahat etmeyecekler mi? Sulukule artık yok, İstiklal Caddesi’nin orta yerinde modern anlamda bir AVM yükseldi, ikincisini yapmaya çalışıyorlar. Eskinin Maksim Gazinosu ile Majik Sineması yeni hedefleri. AKM yıllardır kapalı. Haydarpaşa Gan için yüreğimiz ağzımızda. Beş yıl önce Beyoğlu’nda hizmet veren sinema salonlarının pek çoğu artık yok. Şehrin merkezindeki okullar, hastaneler şehir dışına taşmıyor, bunun için TOKİ projeleri üretiliyor. Çünkü arazileri kıymetli. Neyimiz varsa satıyoruz, yüayoruz, yerine granit döşüyoruz.

Emek projesini savunan proje sahipleri, İtalya Milano’daki La Scala opera binasını örnek gösteriyor, orada da aynısı yapıldı diyorlar. Güya La Scala bu sayede varlığım hala sürdürebiliyormuş. La Scala’ya yapılan müdahale daha iyi bir ortam yaratmak için yapıldı. Daha iyi sahne arkası, kulis, soyunma odaları olsun diye. İçinde kot pantolon ve hamburger satılsın diye değil.

Banu Tuna / HÜRRİYET – CUMARTESİ

Hakkında: SerMimar

Osmanlılarda mimarbaşı, SerMimaran-ı hassa. osmanlı hanedanının ve büyük devlet adamlarının yaptıracakları binaların projelerini yapmak ve bunların uygulanması için gerekli mimarları, teknik elemanları atamak, büyük kentlerdeki mimarları atamak, hassa mimarlarını yetiştirmek, kent ve kasabalardaki bütün mimar ve ustaların kayıtlarını tutmak SerMimar'ın görevleri arasındaydı.

Ayrıca...

İş Dünyasından “Deprem Fonu” Önerisi

Beklenen İstanbul depreminin ekonomik hasarını telafi edebilmek için en az üç Marmara Bölgesi’ne ihtiyaç duyulduğunu …