İzmir Işıkkent’teki Ayakkabıcılar Sitesi’ndeki dükkanların yüzde 50’si el değiştirdi, esnaf kendi dükkanında bankaların kiracısı oldu
İİzmir’deki ayakkabıcıları bir araya getiren Işıkkent’teki Ayakkabıcılar Sitesi’ndeki dükkanların yüzde 50’si el değiştirdi, esnaf kendi dükkanında bankaların kiracısı durumuna geldi.
İzmir’deki ayakkabıcıları bir araya getiren Işıkkent’teki Ayakkabıcılar Sitesi’ndeki dükkanların yüzde 50’si el değiştirdi, esnaf kendi dükkanında bankaların hem kiracısı hem de ortağı durumuna geldi.
İzmir Ayakkabıcılar Odası Başkanı Tahsin Güzel, Ayakkabıcılar Sitesi’ndeki dükkanların yüzde 50’sinin el değiştirdiğini belirterek, “İzmir Işıkkent Ayakkabıcılar Sitesi’nde 2 bin işyeri var. Bunların yüzde 50’si finansal sorunlar nedeniyle el değiştirmek zorunda kaldı. Esnafımız kendi dükkanında finans kuruluşlarının hem ortağı hem kiracısı konumuna geldi” dedi.
Güzel, sektörde rekabet edemeyen firmaların ticari evliliklerle güç birliği yoluna gittiğine dikkat çekerek, “Tek başına davul zurna eşliğinde zeybek oynama zamanı bitti, artık takım çalışması yapma zamanı. Sektörümüzde rekabet edemeyen firmalar ticari evlilikler yaparak ayakta kalma mücadelesi veriyor. Şirket evliliği yapanların sayısında ciddi bir artış var. Flört edenlerin sayısı hiç de az değil” bilgilerini verdi.
Firmalar güç birliği yapmalı
Sektörün kabuğunu kırabilmesi için marka, sermaye ve güçlü bir pazarlama ağına sahip olması gerektiğinin altını çizen Güzel, bunu başarabilmenin en güzel modelinin ise kümelenme olacağını savundu.
Sektördeki firmalara sürekli birleşme çağrıları yaptıklarını hatırlatan Güzel, sözlerine şöyle devam etti: “Özellikle ihracatımızı artırmak konusunda ortak pazarlama ağı kurulması lazım. Bunun için sektörel dış ticaret şirketleri büyük önem kazanıyor. Profesyonel yöneticiler tarafından yönetilen sektörel dış ticaret şirketleri aracılığıyla küçük imalatçılar bir araya gelmeli.
Emek yoğun bir sektör olduğu için maliyetler yüksek. Bu yüzden İtalya ayakkabıda yüzde 35 kapasite kullanıyor. Dünya pazarlarındaki bu boşluğu Türkiye doldurmalı. Türk ayakkabı sektörü ciddi bir revizyondan geçerse ayakkabıda dünyada bir numara olabilir.”
Güzel, üretim kapasitesi bakımından dünyada dördüncü, Avrupa’da ikinci sırada olan Türkiye’de yılda 450 milyon çift ayakkabı üretildiğine dikkat çekerek, “İzmir ise bunun yüzde 38’ini karşılıyor. Üretim fazlalığımız var. Bu arz fazlasını ihracatla eritmemiz lazım. Ancak ihracatta da arzu edilen payları alamıyoruz. Dünya pastasında 64 milyar dolarlık yere sahip olan ayakkabı sektöründen Türkiye, binde 2,5 bile pay alamıyor” dedi.
Türkiye’de yıllık yeni ayakkabı satın alma miktarının Afrika ülkelerinden bile az olduğunu vurgulayan Güzel, “Türkiye’de bu rakam ortalama yılda 1.9, Avrupa’da ise 6,9. Ciddi bir üretim fazlamız var ve ihracata daha çok önem vermemiz gerekiyor.
Ülkemizde işsizliğe de çare olan bu sektörün, markalaşma çalışmalarıyla daha da gelişeceğine inanıyorum” şeklinde konuştu. İç pazarda satılan ayakkabıların yarısının sağlıksız ithal ayakkabılar olduğuna işaret eden Güzel, sağlıksız ayakkabıların mantardan kansere kadar birçok sağlık problemine yol açtığına dikkat çekti.
12 yıldır yol sorunu çözülmedi
Güzel, Işıkkent Ayakkabıcılar Sitesi’nin 12 yıldır yol sorununun olduğunu söyledi. 100 metrelik yolun bir türlü yapılamadığına dikkat çeken Güzel, “Işıkkent, dünyaya örnek olan bir site. Ciddi bir site. Ankara’nın Kızılay’ı gibi. Ancak bu yol sorunu bizim kanayan bir yaramız. Kredi, sermaye istemiyoruz. Yolun düzeltilmesini istiyoruz. Seçimlerde yollar yapılacak demişlerdi. Bu vaadin yerine getirilmesini istiyoruz” diye konuştu.
İzmir Ayakkabıcılar Sitesi (AYKÜSAN) Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Sakman, sektörde işini iyi yapanların ayakta kalabildiğini, iyi yapamayanların ise elendiğini dile getirdi. Sakman, sözlerine şöyle devam etti: “15 yıldır ayakkabıcıları bir araya getiren İzmir Ayakkabıcılar Sitesi’nde işini bilen, hesabını kitabını iyi yapan esnaf dimdik ayakta. İşini bilemeyen ise adapte olamıyor. Sitemizde el değiştirmeler oldu.”
‘Dayanacak gücümüz kalmadı’
Sitenin kurulduğu günden beri faaliyet gösteren bayan ayakkabısı üreticisi Şefik Kundura’nın Sahibi Haluk Bozkurt, finansal sorunlar nedeniyle sitede pek çok dükkanın el değiştirmek zorunda kaldığını dile getirdi. Esnafın piyasada itibarının çok önemli olduğunu finansal darboğaza girdiğinde, dükkanı el değiştirmek zorunda kaldığında bunu kimseye hissetirmemeye çalıştığını belirterek, “Dükkanlarda satılık ilanı bile görmeden el altından el değiştiriyor. Bu satın almaların da nasıl gerçekleştiğini bilmiyoruz. Hatta birkaç yıl önce sitemizde şubesi olan bir banka Türkiye birincisi oldu. Esnaf aldığı krediyi ödeyemediğinde banka dükkânını ipotek eder, satar ve tahsilatını yapar” dedi. 3. nesil olarak bu sektörde faaliyet gösterdiğini hatırlatan Bozkurt, dayanacak gücünün kalmadığını söyledi.
İtibar sarsılmasın diye isim duyurulmuyor
Sitede uzun yıllardır faaliyet gösteren bir firma sahibi de ismini vermeden DÜNYA’ya yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi: “Herkes krizi kendisi yaratıyor. Sitedeki esnafımız finansal sorunlar nedeniyle zor durumda. Herkes ayağını yorganına göre uzatmalı. Örneğin Türkiye’de çok fazla kredi kart mağduru var. Adam asgari ücret alıyor, 30 bin TL kredi kartı borcu var. Bunu ödemesi mümkün mü? Esnaf arkadaşlardan da kendi gücünden fazla kredi kullanıp bankaya borçlanan ve bu borcu ödeyemediği için dükkânını satmak zorunda kalan, batan ve el değiştiren çok var. Ancak itibarı sarsılmasın diye duyulmuyor. Ben sadece ismimle dünya kadar mal alırım. Piyasada itibar çok önemli, kimse bankalara borcunun bilinmesini istemez.”
Arzu ALP/Dünya