Doktor olarak hastalarımda ilişkilerin, hayattaki en büyük “enerji emiciler” olduğunu gözlemledim. Bazı ilişkiler olumludur ve ruh halinizi olumlu etkilerler. Bazıları ise sizdeki iyimserlik ve huzur duygusunu yok ederler. Ben böyle sizi kurutan insanlara “duygusal vampirler” diyorum. Bu insanlar sadece fiziksel enerjinizi emmekten çok daha fazlasını yapıyorlar. Kötü niyetli olanları size kendinizi değersiz ve sevilemez hissettirebilir. Diğerleri size kendinizi kötü hissettirmek için küçük zararlar verebilirler. Örneğin, “ Birkaç kilo aldığını fark ettim, şekerim” ya da “Çok hassassın!” onların en sevdiği cümlelerdendir. Bir anda sizi güveninizi sarsacak, tehlikeli alanlara doğru sürüklerler.
Enerjinizi korumak için duygusal vampirlerle savaşmak gerekir. “Duygusal Özgürlük” kitabımdan aktaracağım stratejiler, size hayatınızdaki duygusal vampirleri tanımada ve onlarla savaşmada yardımcı olacak.
Bir duygusal vampirle karşılaştığınıza dair işaretler:
• Göz kapaklarınız ağırlaşır ve şekerleme yapma ihtiyacı hissedersiniz.
• Ruh haliniz bir anda düşüşe geçer.
• Sizi rahatlatan, bol karbonatlı yiyecekler yemek istersiniz.
• Kendinizi endişeli, depresif ve olumsuz hissedersiniz.
• Kendinizi eleştirilmiş hissedersiniz.
Duygusal vampir çeşitleri
1. Narsist
Sloganları “Önce ben”dir. Her şey onlar hakkındadır. Abartılmış bir kibirleri vardır, dikkat çekmeye bayılırlar ve beğenilmeye ihtiyaç duyarlar. Tehlikelidirler çünkü empatiden yoksundurlar ve koşulsuz sevme konusunda hiç iyi değillerdir. Eğer bir şeyleri onların istediği gibi yapmazsanız, cezalandırıcı ve soğuk olurlar.
Kendinizi nasıl korursunuz?
Beklentilerinizi gerçekçi tutun. Bu insanlar duygusal anlamda kısıtlı insanlardır. Böyle birine aşık olmamaya çalışın ya da onlardan koşulsuz sevgi beklemeyin. Hiç bir zaman sizin değeriniz onlara bağlıymış gibi düşünmeyin ve onlarla en saklı sırlarınızı paylaşmayın. Onlarla başarılı bir şekilde iletişim kurmak için, bir şeyin onların nasıl yararlı olacağını göstermelisiniz. Eğer zorunlu değilse bu can sıkıcı egosantrikle fazla muhatap olmamak en iyisidir, ama eğer ilişki kaçınılmazsa bu yaklaşım işe yarar.
2. Kurban
Bu vampirler “zavallı ben” tavrıyla sinirlerinizi yıpratırlar. Dünya her zaman onların karşısındadır ve bu da mutsuzluklarının ana sebebidir. Sorunlarına bir çözüm önerdiğinizde her zaman sizi şöyle yanıtlarlar “Evet ama…” Onları arayıp sormaktan vazgeçme ya da onların aramalarını görmezden gelme noktasına gelebilirsiniz. Arkadaş olarak yardım etmek isteyebilirsiniz ama hüzün dolu öyküleri sizi yorabilir.
Kendinizi nasıl korursunuz?
Nazik fakat kesin sınırlar koyun. Kısaca dinleyin ve arkadaşınıza veya akrabanıza “Seni seviyorum ama eğer çözümü tartışmak istemiyorsan, seni ancak beş dakika dinleyebilirim” deyin. Söz konusu iş arkadaşınızsa “Senin için her şeyin iyi olmasını tüm kalbimle dileyeceğim” deyin ve ardından “Umarım anlarsın, yetiştirmem gereken bir iş var ve ben çalışmaya dönmek zorundayım” diye ekleyin. Bunun iyi bir zaman olmadığını belirtmek için vücut dilinizi kullanabilir; göz kontağını keserek veya kollarınızı birbirine kavuşturarak sağlıklı sınırlar koyabilirsiniz.
3. Denetleyici
Bu insanlar takıntılı olarak sizi kontrol etmeye ve nasıl olmanız ve hissetmeniz gerektiğini size dikte etmeye çalışırlar. Her şey hakkında bir fikirleri vardır. Eğer davranışlarınız onların kitabına uygun değilse, duygularınızı geçersiz kılarak sizi kontrol etmeye çalışırlar. Çoğu zaman “Aslında senin neye ihtiyacın var, biliyor musun?” diye cümleye başlarlar. Sonunda hükmedilmiş, küçültülmüş ve değersizleştirilmiş hissedersiniz.
Kendinizi nasıl korursunuz?
Başarının sırrı denetleyici kontrol etmeye çalışmamaktır. Sağlıklı bir şekilde girişken olun, ancak onlara ne yapmaları gerektiğini söylemeyin. Şöyle diyebilirsiniz “Tavsiyene değer veriyorum ama bunu gerçekten benim kendi kendime halletmem gerekiyor.” Güvenli olun ve kurbanı oynamayın.
4. Sürekli konuşan
Bu insanlar sizin hislerinizle ilgili değildirler. Onlar sadece kendileriyle ilgilenirler. Lafa girebilmek için bir boşluk beklersiniz, fakat o an hiç bir zaman gelmez. Ya da bu insanlar size fiziksel olarak o kadar yaklaşırlar ki, neredeyse üstünüzde nefeslerini hissedersiniz. Siz geriye gidersiniz ve onlar size bir adım daha yaklaşır.
Kendinizi nasıl korursunuz?
Bu insanlar sözsüz ipuçlarına cevap vermezler. Yapması zor olabilir, ama sözlerini kesmeli ve konuşmalısınız. 2-3 dakika dinleyin ve sonra kibarca “Sözünü kestiğim için kusura bakma ama, başka insanlarla konuşmam gerekiyor… ya da randevum var… ya da tuvalete gitmem gerekiyor.” Bunlar “Kes sesini, beni deli ediyorsun!” diye bağırmaktan çok daha yapıcı taktiklerdir, aklınızdan geçenler tam olarak bunlar olsa da. Eğer bu bir aile üyesiyse, kibarca “Eğer bana da söz hakkı tanırsan, belki ben de aramızdaki diyaloga bir şeyler ekleyebilirim” diyebilirsiniz. Eğer bu nötr bir şekilde söylersiniz, anlaşılma ihtimaliniz artar.
5. Drama kraliçesi
Bu insanların küçük olayları abartarak onlardan dört başı mamur dramalar çıkarmak konusunda doğal yetenekleri vardır. Hastalarımdan Sarah, işe devamlı geç gelen bir eleman aldığında, bu durumdan muzdaripti. Bir hafta, söz konusu elaman grip oldu ve “neredeyse ölüyordu”. Ardından arabası park yerinden çekildi! Bu çalışan ofisi terk ettiğinde Sarah kendini kullanılmış ve yorgun hissediyordu.
Kendinizi nasıl korursunuz?
Drama kraliçesi, ağırbaşlılıktan nasibini almamıştır. Sakin olun. Derin nefes alın. Bu size onların etkisine girmekten alıkoyacaktır. Kibar fakat kesin sınırlar koyun. Örneğin “Bu işi istiyorsan, zamanında burada olmalısın. Başına gelen talihsizliklerden dolayı üzgünüm, ama iş önce gelir.
İlişkilerinizi geliştirmek ve enerji seviyenizi yükseltmek için, hayatınızda kimlerin sizin enerjinizi emdiği, kimin enerjinizi yükselttiği hakkında bir keşfe çıkmanızı öneririm. Size iyi gelen insanlarla daha çok vakit geçirin ve sizin enerjinizi emenlere karşı sağlıklı sınırlar koyun. Bu hayat kalitenizi artıracaktır.
Judith Orloff