Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker, geçen zaman içerisinde hatalı, yanlış avcılık yöntemleriyle deniz canlılarının yuvalarını bozulduğunu belirterek, “Biz denizde yaşayan balıkların ve diğer canlıların yuvalarını artık bozmuyoruz, aksine artık yuvalarını yapıyoruz. Balıkların çoğalmasını istiyoruz. Onun için bu proje önemli. Bu Türkiye’de bir ilk” dedi.
Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı Altınoluk beldesinde denize yapay resiflerin bırakılması nedeniyle Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen törene katılan Bakan Eker burada yaptığı konuşmada, bugün sadece Edremit Körfezi’nde yaşayan vatandaşlar için değil, herkes için tüm tarım sektörü ve Türkiye için önemli bir gün olduğunu söyledi.
Eker, bir adım attıklarını, bu adımın belki küçük bir adım olduğunu, ancak çok önem taşıdığını vurgulayarak, “Keşke biz bu adımı 20 sene, 30 sene önce atsaydık” dedi.
Denizlerin hayat kaynağı olduğunu, burada binlerce türde canlı yaşadığını ve onlara da hayat verdiğini ifade eden Eker, şunları kaydetti:
“Biz rızkımızı temin ediyoruz. Oradan besleniyoruz. Ama o canlılar için de orası hayat alanı yaşam alanı. Geçen zaman içerisinde hatalı yanlış avcılık yöntemleriyle biz bu deniz dibi canlılarını, deniz canlılarının yuvalarını bozduk. Bu bize bir şey kazandırmadı, bizden sonrakilere de bir şey kazandırmayacak. Bugün attığımız bu önemli adımı anlamlı kılan şey şu; biz denizde yaşayan balıkların ve diğer canlıların yuvalarını artık bozmuyoruz, aksine artık yuvalarını yapıyoruz. Bu yüzden artık çok önemli. Gelecekte de bu körfezde deniz canlılarının yaşamasını istiyoruz. Balıklarında çoğalmasını istiyoruz. Onun için bu proje önemli. Bu Türkiye’de bir ilk. Bugün bu adımı anlamlı kılan şey ilk adım olmasıdır. İnsan oğlu bebekken bir adım atar. Bu adım çok önemlidir. Çünkü ondan sonra yürümeye başlar. Bütün bir hayat, bütün bir ömür o yürüyüş ile geçer. Bugün bu projenin hayata geçmesi çok önemli ve çok anlamlı buluyorum. Onun içinde bu coşkuyu bu heyecanı sizler ile birlikte paylaşmak için sizin yanınıza geldim. Onun için sizin aranızdayım.”
“DENİZE 3 BİN 600 CİVARINDA BLOK BIRAKILACAK”
Eker, projeye ilişkin şu bilgileri verdi:
“3 bin 600 civarında blok bırakılacak denizin dibine. Bir, trolcüler onları çekip alamayacak. Bu çok önemli. İki, balıklar büyük beton blokların içinde her biri 3,5 ton ve içlerinde büyük boşluklar var. O boşlukların içerisine balıklar yuva yapacaklar. Diğer deniz canlıları yuva yapacaklar. Oraya yerleşecekler orada yumurtlayacaklar. Orada üreyecekler, orada büyüyecekler, orada gelişecekler. Sonra oradan çıkıp denize açılacaklar. Ondan sonra avcılarımız, balıkçılarımız gider olta ile mi avlar, diğer uygun araçlarla mı avlar, gider onları avlarlar. Biz üretimimizi artırmak durumundayız.”
“YILDA 500 BİN TON BALIK AVLANIYOR”
Türkiye’nin 3 tarafının denizlerle çevrili olduğuna dikkati çeken Eker, şöyle devam etti:
“Yılda 500 bin ton balık avlanıyor. Bunların çoğu da küçük balıklar. Hamsiydi, sardalyaydı ve saire. Yüzde 75’i, 80’i bunlardan oluşuyor. Nüfusumuz artıyor. Balık başta olmak üzere protein ihtiyacı da artıyor. Biz eğer bu denizlerimizi hoyratça kullanırsak deniz dibini böyle kazır, balıkların yuvalarını bozar, alır, bugünü kurtarmaya bakarsak bizim çocuklarımız yiyecek balık bulamazlar. Bitecek. Peki biz ne yaptık? Biz şunu yaptık; dedik ki, ’avlanmayı belirli kural ve kaidelere bağlayalım’. Niçin? Çocuklarımız da torunlarımızda balık avlayabilsinler diye. Ama bugünün ihtiyacını kısa sürede nereden karşılayabiliriz ne şekilde karşılayabiliriz? Buna da çözüm geliştirdik.
Dedik ki, denizlerde kıyıdan belirli mesafe açıktan olmak üzere, belirli derinlikte olmak kaydıyla, belirli akıntı olmak kaydıyla, çevre ve hijyen şartlarına uymak şartıyla denizlerde çiftlikler yapalım ve oralarda balıklar üretilmesine yardımcı olalım.”
“DESTEK VERİYORUZ, VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Eker, bundan 8 sene önce Türkiye’nin bir yılda 60 bin ton balık üretebildiğini hatırlatarak, şu bilgileri verdi:
“Bütün Türkiye’deki denizlerde, çiftliklerde üretilen balığın, bunların büyük bir kısmı çupra ve levrekti. Bunlar 60 bin tondu. Biz bunu destekleme kapsamına aldık bakanlık olarak, nereye çıkardık biliyor musunuz? 167 bin tona çıkardık. Sadece denizlerde değil, baraj göllerinde de alabalık üretimi yaptırıyoruz. Geçenlerde Elazığ’a gittim. Keban Barajı içerisinde üretilen alabalığın miktarı bir yılda 23 bin ton. 23 bin ton alabalık. Bu sazan değil.
Kaliteli, oksijenli, bol oksijenli suda yetiştirilen alabalık. 23 bin ton balık sadece Keban Baraj Gölü’nde. Yeni türlere destekler veriyoruz. Çupra ve levreğe de diğer deniz türleri, yeni türler yetiştirilirse onlara da destek veriyoruz, vermeye devam edeceğiz.”
Bakan Eker ve beraberindeki heyet, daha sonra özel bir tur gemisiyle resif betonlarının bırakıldığı platforma geçti. Eker burada vinci bizzat kullanarak, denize ilk yapay resif blokunu bıraktı.
Törene, Balıkesir Valisi Yılmaz Arslan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Edip Uğur, AK Parti Balıkesir milletvekilleri Ali Aydınlıoğlu ve Tülay Babuşcu, CHP Balıkesir milletvekili Ayşe Nedret Akova, Edremit Kaymakamı Osman Tunç, Edremit Belediye Başkanı Tuncay Kılıç, Altınoluk Belediye Başkanı Hasan Özpolat ve davetliler katıldı.
YAPAY RESİF PROJESİ
Yapay Resif Projesi, Ege Üniversitesi, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve yerel balıkçıların işbirliğiyle hayata geçiriliyor.
İlk aşamada, 4 resif sisteminde toplam 3 bin 600 resif ve 120 anti trol blok denize bırakılacak. Bin 800 resiften oluşan 2 resif sistemi ise ihale aşamasında, ikinci aşamada 6 resif sistemine ulaşılacak.
Üçüncü aşamada ise bölgede 11 resif sistemi yapılacak. Proje tamamlandığında 9 bin 900 yapay resif, 330 da anti trol blok oluşturulacak. Böylece, Akdeniz’in en büyük yapay resifi, Edremit Körfezi’nde hayata geçirilecek.
AA