Radikal gazetesi yazarı Müge Akgün, “Bir saate yakın helikopterin penceresinden bakıp, fotoğraf çekerken bir an nefes alamadığımı hissettim” diye yazdı
İşte o yazı;
“Basel’den Baksı’ya, sanatın çelişkileri, sorunları arasında gidip gelirken Sibel Asna’dan “Fonksiyonel tasarımı sevdiğini biliyorum helikopterle Bozüyük’teki VitrA İnovasyon Merkezi’ne gidelim mi?” teklifi aldığımda cevabım hiç tereddütsüz ‘evet’ oldu. Teklifi cazip kılan VitrA İnnovasyon Merkezi’ni görmek kadar İstanbul’u kuşbaşı seyretmekti.
Ama pişman oldum, İstanbul’un bir beton yığını haline dönmüş içler acısı halini görmemek için karadan gitmeyi tercih ederdim. Bir saate yakın helikopterin penceresinden bakıp, fotoğraf çekerken bir an nefes alamadığımı hissettim. Boğaz kıyısı, korular ve mezarlıklar dışında bırakın ormanı, ağacı yeşil alan yok. Maltepe ve Pendik yanlış yapılaşma- çarpık kentleşme, örnek çalışması olarak üniversitelerde okutulmalı. Tabii Ataşehir, Ataköy, Avcılar ve Göktürk gibi bu listeyi uzatmak mümkün.
Sık sık helikopterle İstanbul’un üstünde dolaşan Başbakan Tayyip Erdoğan ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın bu manzarayı seyrettiklerinde ne düşündüklerini çok merak ediyorum. Gurur duyuyor olamazlar.
“Neden yazıyorsun şimdi bunları olan olmuş o koca koca bloklar mı yıkılacak” diyebilirsiniz, hayır öyle bir isteğim yok ama hiç olmazsa bundan sonra şehrin içinde çevresindeki yıkılması düşünülen metruk binaların yerleri yeşil alanlara döndürülebilir. Daha da önemlisi eli kulağında bekleyen 2 B arazilere ‘burada orman mı var’ deyip yeni bloklar yapılacak. Hiç olmazsa bundan sonra İstanbul’un içindeki ve çevresindeki bu statüdeki yerler ağaçlandırılsın, parka dönüştürülsün yoksa İstanbul dolayısıyla hepimiz nefessiz kalacağız. Otoban kenarlarına çiçek dikmekle, fütüristik Taksim planlarıyla iş bitmiyor…
Yaratıcılığını sınırlamadan hayal et
VitrA’nın Bozüyük tesisleri seramik sağlık gereçleri alanında dünyanın tek çatı altında faaliyet gösteren en büyük üretim komplekslerinden biriymiş. Burada geçen yıl kasım ayında açılan VitrA İnovasyon Merkezi ise gördüğümüz manzarayı bir nebze unutturacak güzellikteydi. VitrA banyo malzemeleri, duvar ve yer karolarında dünyanın en ünlü tasarımcılarıyla çalışır ve tasarımları her zaman estetiğin, kalitenin yanı sıra fonksiyonelliği ile de ön plana çıkar. İnovasyon Merkezi tasarımcıların yaratıcılığını sınırlamadan, hayal ettikleri ürünün gerçeğe dönüşmesine olanak sağlamak üzere kurulmuş. Yaratıcı ekip nano teknoloji, su ve enerji, sensör teknolojisi, akustik, kompozit malzemeler gibi çağın gereklerine uygun, sürdürülebilir, ekolojik dengeleri kollayan innovasyon peşinde.
Su tasarruflu Blue Life serisi de bu anlayışın ürünü. İhtiyaç olmadığı zaman görme felsefesiyle, silikon malzemeyle tasarlanan, bir düğmeyle açılıp kapanan, kendi kendini temizleyen ‘;transform lavabo’ henüz deneme aşamasındaymış. Kolay döşenen, ışığı geçiren, ılık hissi veren karolar, susuz pisuvar en yeni keşifler arasında. Umarız her alanda gerekli ARGE merkezleri gün geçtikçe çoğalır. Nuri İyem bu günleri de görseydi Nuri İyem Resim Yarışması her geçen yıl sınırlarını genişletiyor. Evin Sanat Galerisi tarafından bu yıl 7. düzenlenen yarışmaya Iğdır’dan, Düzce’ye, Samsun’dan Diyarbakır’a, Erzurum’dan İzmir’e, İstanbul’dan Eskişehir’e Türkiye’nin dört bir yanından gelen, 138 genç sanatçı katılmış. Bizlere Anadolu’nun dört bir yanından unutulmaz insan portreleri armağan eden, toplumcu gerçekçi figür resminin ustası Nuri İyem bu günleri görseydi eminim çok mutlu olurdu. Rahmi Aksungur, Cansen Ercan, Adem Genç, Kemal İskender, ümit İyem, Erhan Karaesmen, Temür Köran, İrfan önürmen ve Mehmet özer’den oluşan jüri bu yıl 10.000 TL’lik büyük ödülü Albina Onay’ a vermiş. 24 resim de sergilenmeye değer bulunmuş. Resimler 10 Temmuz’a dek Evin Sanat Galerisi’nde görülebilir.
