Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi’nden Çare Olgun Çalışkan, İstanbul’un 20 yıl arayla çekilen iki uydu fotoğrafını Milliyet için yorumladı
Çalışkan, 3. köprünün yapılması halinde yaşanacak risklere dikkati çekti. Çare Olgun Çalışkan’ın tespitleri şöyle:
“İki fotoğraf karşılaştırıldığında, belirli bölgelerde ve kent genelinde yaşanan arazi kullanım yayılımı açıkça görülmektedir. Bu yayılım özellikle kentin kuzey bölgelerine ve doğu-batı kent çeperlerinde dikkat çekicidir. 20 yıllık fiziksel genişlemede öncelikli risk bölgeleri su havzaları, kuzey ormanları, Karadeniz kıyı kesimi ile Boğaz sırtları olmuştur. 2. Boğaz Köprüsü ve TEM bağlantılı sanayi alanları ve çevrelerindeki toplu konut yerleşimleri bu fiziksel değişimde belirleyici rol oynamışlardır. Kentin kuzey kesimlerinde özellikle Sarıyer, Arnavutköy, Çekmeköy, Sancaktepe, Sultangazi ve Başakşehir; kentin doğu-batı yönlü çeperlerinde ise Pendik, Kartal, Büyükçekmece, Beylikdüzü, Esenyurt gibi ilçeler ve yakın çevreleri başta konut alanları olmak üzere yoğun yapılaşma alanları ile kentin fiziksel görünümünde belirgin değişimler yaratmışlardır. Finans Merkezi olarak düşünülen Ataşehir’de son yıllarda önemli oranda yapılaşma baskısı altına giren ilçelerin arasına katılmıştır.
1999 Gölcük Depremi sonrasında İstanbul’da olası bir deprem için farklı bölgelerde belirlenen 480 Toplanma Ve Çadır Kurma Alanı’nın bugün yarısından fazlasının plan değişiklikleri ile yapılaşmaya açılmış olması, 1990-2011 arasındaki fiziksel değişimin çarpık nedenlerinden.”
İSTANBUL Milliyet