1750 Adetten Fazla Türkiye'nin En Güzel Villa Modelleri İçin Resme Tıklayabilirsiniz..

13 Nüfuslu Köy Yok Olmak İstemiyor

Alaçatı’ya birkaç kilometre uzaklıktaki Karaköy, bölgenin birinci derece sit olması nedeniyle yapılar yenilenemediğinden 6 haneye kadar düştü. Elektrik ve suyu da bulunmayan köyü terk etmeyen muhtar Lokmacı, sit konusunda adım atılması durumunda tarihi köyün yeniden canlanacağına inanıyor.

İZMİR – İzmir’in Çeşme ilçesine bağlı gözde turizm beldesi Alaçatı’ya bağlı birinci derece sit alanı Karaköy’de, 13’e kadar düşen nüfusun yeniden artabilmesi ve tarihi köyün varlığını sürdürebilmesi için sit kararında düzenleme yapılması bekleniyor.

Alaçatı’ya bağlı Karaköy, bölgede bulunan yazıtlar ve kalıntılar ışığında 4 bin yıl öncesine dayandığı ve ilk Türk köylerinden biri olduğu kabul ediliyor.

Köyde 1980 yılında seçilerek başladığı muhtarlık görevine, son yerel seçimlerin ardından atamayla devam eden Ali Lokmacı, AA muhabirine, 40 yıl öncesine kadar 70 haneli olan köyde şimdi 6 hanenin bulunduğunu, nüfusun da 13’e düştüğünü anlattı.

Karaköy’ün 1996 yılında birinci derece sit alanı ilan edildiğini, bu kararın ardından, depremler ve bakımsızlık nedeniyle yıkılan evlerin kaldırılamadığını, yerine yenilerinin yapılamadığını belirten Lokmacı, şu bilgileri verdi:

”Köyümüzde elektrik ve su da yok. Otoban önümüzde, rüzgar enerjisi arkamızda, biz gaz lambasıyla aydınlanıyoruz. Sit kararından dolayı bir şey yapamıyoruz. ‘Işıksız, susuz köy kalmadı” diyorlar, turizm merkezinin göbeğindeyiz ama ışıksız ve susuzuz. Artık köyümüze el atılmalı. Karaköy’ün bahtı daha fazla kararmasın. Karaköy artık yeniköy olsun.”

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’a ulaşarak, köyün sit sorunu dile getirmeyi istediğini söylenen Lokmacı, ”Sit kararı kalkarsa, bu köyün kaderi değişebilir. Çünkü gidenler bu sorunların çözülmesi durumunda köye dönme konusunda istekliler. Bakandan sit kararının kaldırılmasını talep edeceğim” dedi.

60 YIL ÖNCE AÇILAN KUYULARDAN SU TEMİN EDİLİYOR
Haftanın bir iki gününü Alaçatı’da geçirse de köyünden ayrılmayı hiç düşünmediğini, çoğu zaman tek başına kaldığı köyünde zeytinliği, hayvanları, arı kovanları ve sebze meyve yetiştirdiği bahçesiyle ilgilendiğini anlatan Lokmacı, ”Atalarım, dedelerim burada yatıyor. Ben ne olursa olsun gitmeyeceğim” diye konuştu.

Evinin yiyeceğini, halen en yenisi 60 yıl önce açılan kuyulardan kovayla ya da su motoruyla çektiği suyla ekip biçtiği tarlalarından elde ettiğini dile getiren Lokmacı, ”Burayı, hayvan yetiştirmeyi seviyorum. Köyümüzün havası güzel, toprak verimli ama sorunlar nedeniyle kimse gelemiyor” dedi.

Köyde verimli tarım arazileri dolayısıyla zeytincilik, arpa, buğday üretimi ve hayvancılığın devam ettiğini, göç edenlerin çoğunun Alaçatı beldesi ve Urla ilçesine yerleştiğini anlatan Lokmacı, kendi dört çocuğunun da yaşamlarını köyün dışında sürdürdüğünü söyledi.

Lokmacı, köyde eskiden su kuyularının erkek çocukları doğduğunda ya da bir köylü vefat ettiğinde, hayır amacıyla onların isimleriyle açıldığını, yerleşimin azalmasıyla bu geleneğin yok olduğunu anlattı.

AA

Hakkında: SerMimar

Osmanlılarda mimarbaşı, SerMimaran-ı hassa. osmanlı hanedanının ve büyük devlet adamlarının yaptıracakları binaların projelerini yapmak ve bunların uygulanması için gerekli mimarları, teknik elemanları atamak, büyük kentlerdeki mimarları atamak, hassa mimarlarını yetiştirmek, kent ve kasabalardaki bütün mimar ve ustaların kayıtlarını tutmak SerMimar'ın görevleri arasındaydı.

Ayrıca...

Taksim’de Değişim Başladı Fiyatlar Oynadı!

Taksim’i Yayalaştırma Projesi gayrimenkul fiyatlarını uçuracak. Projeye ilk kazmanın vurulmasıyla 3 yıldır 50 milyon dolara …