Yüksel İnşaat Üst Yöneticisi (CEO) Emin Sazak, Türk müteahhitlerin yurtdışında iş yapmak konusunda en büyük sorunlarının teminat mektupları olduğunu belirterek, “Türkler bugün yurtdışında 25 milyar dolarlık proje aldı. Proje bedelinin yüzde 20’si civarında teminat gerekli. Bu da ciddi bir finansman gerektiriyor. Eğer bu sorun halledilirse Türk şirketleri 50 milyar dolarlık proje alır.” dedi. 1983’ten beri yurtdışında faaliyet gösteren şirket, Türkiye dışında 8 ülkede projeler yürütüyor.
Projelerinin yüzde 90’ının altyapı üzerine olduğunu vurgulayan üst yönetici, başta Suudi Arabistan, Katar, Libya ve Kuzey Irak olmak üzere petrol ve doğalgaz geliri olan ülkelerde büyümeye devam edeceklerini ifade etti. Şirket, kapanan kredilerin ipoteklerinden serbest kalan gayrimenkulleriyle Türkiye’de de projeler yapacaklarını duyurdu. Türkiye’de projelerin eskisi gibi 10-20 yıl sürmediğini belirten Sazak, Türk hükümetinin ödemeler konusunda sözünde durduğunun altını çizdi. Yüksel İnşaat, yurtiçinde Enerjisa’nın 3 yatırımını hayata geçiriyor. İzmit-Gebze Otoyolu projesinin 6 ortağından biri olduklarını hatırlatan Sazak, aralık ayı sonuna kadar 3. köprünün ilk resimlerinin kamuoyuna sunulacağı bilgisini de verdi.
Türk şirketlerinin tahvil ihraçları, kredi derecelendirme kuruluşlarından gelen olumlu haberlerin de etkisiyle yüksek talep görüyor. İlk defa bir Türk inşaat firmasının yurtdışında Eurobond ihracını gerçekleştiren Yüksel İnşaat’ın CEO’su Sazak, 200 milyon dolarlık ihraca 73 milyon dolar fazla talep geldiğini belirterek, “Bu durumu uluslararası piyasalarda Türk şirketlerine ve Türk ekonomisine güven olarak değerlendiriyoruz. Önümüzdeki 1-1,5 yıl içinde Türkiye’nin kredi notunun yatırım yapılabilir seviyeye çıkmasını bekliyoruz.” diye konuştu. Ekim sonu itibarıyla tahvil ihracının tanıtımlarına başlayan Yüksel İnşaat, İngiltere, Hollanda ve İsviçre’den 100 yatırımcıya ulaştı. 10 Kasım’da gerçekleştirilen 5 yıl vadeli 200 milyon dolarlık Eurobond ihracı finans kurumları haricinde, Türkiye’de yerleşik bir firmanın direkt ihraç etmiş olduğu ilk tahvil olma özelliğini de taşıyor. İhraç sürecini, Standard Chartered Bank ve BNP Paribas yönetirken şirket, derecelendirme şirketleri Fitch’ten ‘B’ ve Moody’s’ten de ‘B1’ notu aldı.
Lüksemburg Sermaye Piyasası’nda işlem görmekte olan tahvillerin geri alma opsiyonu ise asgari üç yıl. Yüzde 9,5 faiz veren 5 yıl vadeli tahviller için 6 ayda bir kupon ödemesi yapılacak. Toplanan paranın bir kısmını daha önce aldıkları kredileri kapamak için, bir kısmını da enerji ve ulaşımdaki yatırımları için kullanacaklarını aktaran Sazak, 2010’da 2,69 milyar dolarlık kontratlarının olduğunu belirtti. Sene sonuna kadar 600 milyon dolarlık kontratın da onay alacağını dile getirdi. Sazak, Dubai’den alacakları 20 milyon doların da yakında ödeneceğini kaydetti.
Zaman/SERKAN ŞAHİN